Bundan sonrası ise Özlem için sonu gelmeyecek bir karanlıktı. Sevdiği adam cellâdı olmuştu ve gözlerinde o sımsıkı sarıldığı aşkı değil sadece nefreti görüyordu artık. Her şey bitmişti, ta ki Mehmet’i “son kez” gördüğü o güne kadar... Mehmet, Özlem için son bir iyilik taşıyordu heybesinde. Özlem, Faik ile dertleşirken oğlu için “En çok gülüşünü merak ediyorum.” demişti. Öğrendi de… Özlem, belki de hayatındaki en umutlu anı yaşadı ve görüş salonuna başı önünde giren Özlem ile koynunda oğlunun fotoğrafıyla çıkan Özlem aynı kişi değildi. Bir umudu vardı artık ya da biz öyle olsun istedik.
Kayıp’ın bizlere en güzel mirası Özlem Albayrak, böyleyken böyleydi işte. O’nda bir aşk vardı ve hep yanlış kalplere bırakmıştı, ucuz romanlarda harcamıştı. Hikâyesini olduğu gibi, hiçbir kesintiye ve değişikliğe uğramadan izleseydik eğer kim bilir daha nasıl güzellikler sunacaktı bizlere Özlem Albayrak…