Doruk İdris ve Pembe sultan koalisyonunu artık hepimiz biliyoruz. Leyla ve Toprak’ı barıştırmak için gümbür gümbür geliyorlardı hatırlarsanız. Doruk tam gaz çalışmaya devam ediyor, Pembe sultan biraz su kaynattı Karadeniz’de. Habibe etkisi sanırım. Her neyse, Doruk ailece tatile gidemediklerinden yakınıp ebeveynlerini peşine katıp kahvaltı yapmaya sürüklüyor. Yolda giderlerken de Leyla ve Toprak’ın tanıştıkları dere kenarından geçiyorlar ve Doruk hemen babasından durmasını istiyor, çünkü onların tanıştıkları yer! Leyla bu durumu sorguluyor biraz. Toprak da kıvırıyor anlatmışımdır, diyerek. Bu andan sonra zaman biraz geriye akıyor. Tanıştıkları ana geri dönüyoruz Leyla’nın dolu dolu olmuş gözleriyle. Leyla gezmeye gelmiş seneler evvel oraya, dere kenarında otururken yöre halkından üç adet hırt laf atıyor Leyloş’umuza. Sonra Toprak çıkageliyor. Burada biraz klişenin suyuna ekmek banılmış. “Bırakın üleyn kızı” çağımızın vebası. Ama bir yerde de hak veriyorum klişeye düşülmesine, herkese farklı şeyler düşün düşün nereye kadar yani. İnsanız hepimiz dimi? Çiftimiz didişe didişe konuşurken Leyla’nın ayağı kayıyor suya düşüyor Toprak yediği onca lafa rağmen elinden tutuyor Leyla’nın sonra da burun buruna kalıyorlar.  Bu arada küçük bir stalklama sonucu Leyla’nın iç çamaşırı tasarımcısı olduğunu öğrendim. Dizide henüz bundan bahsedilmedi ama tam kendine yakışır şuh bir meslek olmuş.