Andrew Lincoln: “Bütün zombileri öldürdükten sonra Türkiye’ye geleceğim…”
Aras Bayram: Merhaba Andrew, Ben Aras; Türkiye’den arıyorum.
Andrew Lincoln: Türkiye mi? İstanbul’dan mı?
A.B: Hayır, Ankara’dan. İstanbul’da bulundun mu daha önce?
A.L: Evet evet. Marmara Bölgesi’ni gezmiştim ve bayılmıştım. Ama çok küçüktüm Türkiye’ye geldiğimde. Müthiş zaman geçirmiştim ancak bir kez daha gelme fırsatım olmadı maalesef.
A.B: Gelmeyi düşünüyor musun peki?
A.L:Kesinlikle düşünüyorum ama bütün zombileri öldürdükten sonra. İşimin yoğunluğu nedeniyle kendime ayıracak pek vaktim olmuyor.
A.B: İlk sorum biraz basit ama diğer sorularımı da etkileyeceği için buradan başlayacağım: Sence Rick Jessie’ye aşık mı yoksa Jessie’yle sadece sevişmek mi istiyor?
A.L:Ah Tanrım, Tanrım. Bence Rick eşinin ölümünden bu yana ilk kez birine kalbini açıyor. Bu kadının hayatını işgal etmeye çalışmasının tek sebebi cinsellik değil diye düşünüyorum. Sanırım bu iki insanın da hasarlı olduğu için birbirini bulduğunu düşünmemiz gerekiyor ve bu duruma nasıl tepki verdikleri ikisi için de şaşırtıcı. Söylediğin kadar kaba bir durum yok ortada. Finali izleyenlerin de göreceği gibi kıyamet sonrası dünyada biriyle birlikte olmak yanında bir sürü sorun da getiriyor.
A.B: Yıllardır dizinin ahlaki merkezi olan Rick bu sezon karanlık tarafa geçti. Bir aktör olarak bu dönüşüm konusunda ne düşünüyorsun?
A.L: Ben bayıldım açıkçası. Bu karakteri oynamanın en heyecanlı taraflarından biri yazarların karakterin üstünde oynamaları ve sürekli farklı yerlere götürmeleri. Bence Rick bu sezon Alexandria’ya gelip kurtulmalarından hemen önce, 11. Bölümde en düşük noktasına ulaştı. Şimdi de Rick’in medeni bir dünyada yaşayıp yaşayamayacağına yanıt arıyoruz. Karakterimin bu sezonki yolculuğu gerçekten heyecan verici.
A.B: Oğlun Carl’ı oynayan Chandler Riggs’den bahsetmek istiyorum. Çocuk gözlerimizin önünde büyüdü ve müthiş bir aktöre dönüştü. Bu gelişimde kendine pay çıkarıyor musun?
A.L:Ben mi? Hayır, asla. Ben sadece onu takip etmeye çalışıyorum.
A.B: Setteki en iyi arkadaşın kim?
A.L: Silahım.
A.B: İngilizsin ama dizide Güney ABD aksanı kullanıyorsun. Aksan işini nasıl hallettin?
A.L:Bir aksan koçuyla sürekli çalışıyorum. İlk sezonu çekmeye başlamadan önce diziyi çektiğimiz Georgia’nın kırsal alanlarında dolaştım. İnsanlarla konuştum, aksanlarını öğrenmeye çalıştım. ABD’deyken sürekli dizideki aksanımı kullanıyorum.
A.B: Peki hiç aksanını şaşırdığın oldu mu çekimler sırasında?
A.L:Sanırım bir iki kere oldu. Ama muhtemelen ilk sezonda olmuştur. Beş yıldır çektiğimiz için baya alıştım artık. Hatta normal hayatımda da Amerikan aksanımı İngiliz aksanıma tercih ediyorum artık.