A.B: Bu sezon TWD’de 4 bölüm yönettiniz final dâhil olmak üzere. Ancak ben biraz da diğer bölümlerden bahsetmek istiyorum. Örneğin dokuzuncu bölüm, Tyreese’in öldüğü. Televizyonda izlediğim en ilginç şeylerden biriydi. Sinematografisi mükemmeldi, kurgusu alışılmışın dışındaydı, bölümün dinginliği, arabaya çarpan güneş imgeleri. Ustaca çekilmiş bir bölümdü. Özellikle bölümün başında akan ve bölüm boyunca birer birer yok edilen mutluluk imgeleri, bu sizin kurgusal kararınız mıydı?
G.N:Övgülerin için çok teşekkür ederim. Aslında bölümün kurgusal yapısı senaryodaydı. Görsel olarak farklı bir şeyler yapmadık istedik. Tyreese söz konusu olduğunda yaşamla ölüm arasında karar vermeye çalışan bir karakterin hikayesini anlatıyorduk. Bu dünyanın ve cehennemin hikayesiydi, yapraktan süzülen güneş, kaldırıma çizilmiş gülen surat, yere dökülen kan, kırılmış oyuncaklar… Dizinin yaratıcısı Scott Gimple ve benim kurguladığımız dünya izleyenleri Tyreese’in dünyasında yolculuğa çıkarmayı hedefliyordu. Yaşamak mı istiyor ölmek mi? Savaşmaya devam mı edecek vaz mı geçecek? Ölümün bütün aşamalarını yansıtmaya çalıştık: Reddetme, korku ve kabullenme. Bütün bunları çeşitli imgeler aracılığıyla ekrana aktarmak istedik. Tyreese’i ölmüş olan karakterlerimizle konuşturma imkanı bulduk. Bazıları dostlarıydı bazıları ise düşmanları. Kendi evrenimiz içerisinde yeni bir hikaye anlatma mekanizması bulmuş olduk böylece.
A.B: Peki o huzurlu orman içindeki ev tablosuna damlayan kan imgesi, o da senaryoda yer alıyor muydu?
G.N:O da senaryoda vardı ama birkaç görüntüyü de biz ekledik. Noah’nın evinin karşısında camları kırık bir ev vardı, o açıdan birkaç görüntü aldık ama birçoğu senaryoda yer alıyordu.
A.B: Peki bölümü çekerken sette ruh hali nasıldı? Tyreese’in ölümü dolayısıyla üzgün müydünüz?
G.N: Ruh halimiz çok iyiydi aslında. Chad Coleman (Tyreese) bu kadar muazzam yazılmış bir bölümle veda edeceği için kendini harika hissediyordu. Dünyaya böyle bir bölümle elveda diyebileceği için gayet mutluydu. Aramızda bu bölüme “Tyreese’in Kendini Kanıtlama bölümü” diyorduk. Bir türlü kavrayamadığı bir dünyaya hapsolmuş durumdaydı ancak Judith’i koruma zorunluluğu hissettiğinden yaşama tutunuyordu. Rick’le tekrar buluştuklarından beri Tyreese’in bu dünyayı bırakıp gideceğini düşünüyordum zaten. Bölüm çok güzel olduğundan hüzünlü bir ortam yoktu ortada.
A.B: Bölüm çok iyiydi ama Chad Coleman gibi bir aktörü kaybettiniz.
G.N: Kesinlikle. Chad Coleman kadar işine bağlı bir oyuncuyla çalışmaktan onur duyuyorum.
A.B: Bu sezon çektiğin bir diğer bölüm de grubumuzun Alexandria’lılarla ilk kez tanıştığı 12. Bölümdü. O bölümde karakterlerimizi Alexandria’lıların kamerasından izliyorduk. Bu yıllardır takip ettiğimiz kahramanlarımızı izleyicinin başka bir açıdan görmesini sağlamak için miydi?
G.N: Aslında bu tercih karakterlerimizin yolculuklarına girip çıkmamızı sağlamak içindi. Duygusal olarak ne durumda olduklarını gösterebilmek bizim adımıza çok önemliydi. Daryl, Glenn, Rick ve Carol gibi karakterlerimiz dışarıda çok fazla zaman geçirdikleri için her birinin Alexandria’da olmaya nasıl tepkiler verdiğinin bir fotoğrafını çekmek istedik. Oraya ikinci bir kamera koymamızın sebebi, karakterlerimizin bakış açısının farklılığını göstermekti.
A.B: Greg, zamanını ayırdığın için çok teşekkürler.