Bu dizi bir eser uyarlamasıydı.  Biz de esere sadık  kaldık. Başka bir aşkı anlatsak bir çok son olabilirdi, ama Halid Ziya Uşaklıgil kahramanına böyle bir son  seçmişti.  

Dizinin son bölümü izlenme rekorları kırdı ama ilk bölümünden itibaren de seyircinin büyük ilgisini çekmişti. Son bölümün o kadar çok izlenmesinin nedeni Bihter’in karakterinin, duygularının ve yaşadıklarının gerçekliği ve bu gerçekliğin çok iyi yansıtılmasıydı. Bihter ilk bölümlerden itibaren ikondu zaten.   

Önemli olan karakterlerin gerçekliği. Hayatın içinde olmaları. Hayatın içinde olan çatışmaları yansıtıyoruz biz de karakterlerimize. Herkes ne tam iyi ne tam kötü bu hayatta ve herkes kendine göre haklı. Biz dışarıdan bir göz olarak yazmıyoruz karakterlerimizi, o karakter gibi düşünüp o karakter gibi konuşuyoruz. Hiç kimse bir başkasına kötülük yaparken bunu “ben kötü olayım” ya da “ben kötüyüm” diye yapmaz. Kendine göre bir sebebi vardır mutlaka.

Neden böyle düşündünüz bilemedim. :) Bizim karakterlerimiz hep kendileri oldular. Yukarıda da yazdığım gibi onlar kendi sesleriyle konuştular hep.  

Gidişatta payları var tabii.  Özellikle Firdevs ve Bihter’in anne kız ilişkisinin payı büyük. İkisi de hırslı yapıya sahip, özellikle Bihter babasının ölümünden sorumlu tuttuğu annesine tepkili. Aynı zamanda birbirlerine benzedikleri için birbirlerini çok iyi tanıyorlar.  Bu aralarındaki gerilimi arttıran bir  durum. Bütün karakterlerin gidişatta bir işlevi var, ama bence hiç biri suçlu değil..