Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
RÖPORTAJ
Melek Gençoğlu: “Yasak olsun, olmasın aşk hayattır.”

Matmazel gibi profesyonel bir kadının patronuna aşık olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aşk bu..  Yasak dinlemediği gibi, amatörlük de dinlemez profesyonellik de.

Fatmagül'ün Suçu Ne?'de tecavüz gibi hassas bir konuyu çok güzel işlediniz. Oradaki taraflarla Aşk-ı Memnu'daki taraflar arasında çok fark vardı ama Adnan da Bihter'e tecavüz etmişti. O sahnede buna nasıl bakmamız lazım? Tabii ki bu konudaki duyarlılığınızı sorgulamıyorum. Adnan'a bakış açımız ne olmalıydı?

Adnan ‘koca’ olduğu için kendinde böyle bir hak gördü. Sonra pişman oldu ama, tecavüz her zaman tecavüzdür. Şiddettir..  Kimsenin kimseye şiddet uygulamaya hakkı yoktur..

Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ ve Zerrin Tekindor ile tekrar çalıştınız. İlişkileriniz nasıl?

Çok iyi.

Kıvanç Tatlıtuğ'un Behlül'den Kuzey'e; Kuzey'den de Kurt Seyit'e geçişini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kıvanç Tatlıtuğ çok başarılı bir oyuncu. Çok çalışkan, çok titiz..  O karakterden karaktere geçerken hiç tereddütümüz olmadı,  O’ndan hep emin olduk.

Aşk-ı Memnu'nun ilk versiyonunu izlediniz mi? İkisini nereden ayırmamız lazım.

İzledik. En başta ilk dizi kendi döneminde geçiyordu. Biz günümüze uyarladık. Günümüz şartlarına göre faklılıklar oldu.

O zamanlar birkaç diziyi aynı anda yazıyordunuz. Çalışma temposunun yoğunluğu nasıldı? O günlerden aklınızda kalan bir anı? Seyircilerden bir tepki?

Şimdi dönüp baktığımda inanamadığım bir tempoydu. Üç diziyi aynı anda yazıyorduk. Ben gece daha iyi çalıştığım için  günlerce uykusuz geziyordum. Bu bende uyku bozukluğuna sebep oldu. Grip olmaya bile hakkımız yoktu. Tansiyonum yükseldiğinde  hastanenin acil odasında dil altı hapı ağzımda, sabah yetiştirmem gereken senaryoyu düşünüyordum. Gece ikide  eve döndüğümde oturdum ve sabaha kadar çalıştım. Üstelik bu sık sık tekrarlanan bir durum olmuştu.

Şimdi tekrarları bile ortalığı yakıyor. Bu tekrarlar nasıl yansıyor size?

Mutluluk  olarak yansıyor.

Son bölümü, son sahneyi nasıl çektiniz? Nasıl bir duyguydu bütün Türkiye'yi ekrana kilitleyen işi bitirmek?

Son bölümü yazdıktan sonra omzuma çok büyük bir yük binmiş gibi oldu. Altında eziliyormuşum gibi. Ağırlık demek daha doğru. Senaryoyu kontrol için okurken gözyaşlarına boğulduk. Durup durup ağladık günlerce...  Ece’yle birbirimize bakıp bakıp ağladık.  Ben dizideki karakterlerimizden ayrıldığımız için mi, onların her birinin çektiği acıya mı, yoksa bir işi daha alnımızın akıyla bitrebildik diye mi, niye o günlerde o kadar çok ağladık şimdi bilemiyorum ama, çok çok çok duyguluyduk onu biliyorum..

Günümüz sektöründen, dünyasından, hayat görüşünden Aşk-ı Memnu'yu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hayat görüşünden ayıramıyorum yasak aşkı.. Yasak olsun olmasın aşk hayattır.. Aşk-ı Memnu  bir çok ülkede izleniyor, büyük ilgi görüyor. Gururlanıyorum..

 

1 2
YORUMLAR



DİĞER RÖPORTAJLAR
RÖPORTAJ
Ozan Açıktan: Hayat bizden ibaret değil
08 Mart 2014
RÖPORTAJ
ÇOK ÖZEL: TWD’den Andrew Lincoln ve Greg Nicotero’yla konuştuk!
30 Mart 2015
RÖPORTAJ
Ha Susam sokağı, ha Zoo!
10 Temmuz 2015
RÖPORTAJ
Köpekbalıkları olmazsa okyanus da olmaz
09 Temmuz 2015
RÖPORTAJ
Beyaz camdan, romana: Ruhumun Aynası
01 Temmuz 2014
RÖPORTAJ
"Son 20 yılın en başarılı yaz dizisi Under the Dome"
10 Temmuz 2015