Törende sık sık ismini duyacağınız ama izlemediğiniz filmler için ortamlarda idare edecek hap bilgiler/ve rica ediyorum söylememeniz gereken şeyler:

The Danish Girl: Sırtını oyunculara yaslamış, Tom Hooper bunu hep yapıyor./Eddie Redmayne’e bayılıyorum müthiş oynamış, hele o gözlerini kırpıştırdığı sahneler yok mu!

Mad Max: Fury Road: Takip sekansları müthiş, George Miller müthiş iş çıkarmış./Max karakterini anlamadım neden orada?

Carol: Sezonun en iyi filmlerinden, hakkı yenmiş./Cate Blanchett’ten çok sıkıldım. (Sakın!)

Bridge of Spies: Spielberg 20 sene önceki ezberleriyle film çekiyor artık baydı./Spielberg varsa Oscar şansı da vardır.

Room: Brie Larson ile genç aktör Jacob Tremblay’in uyumu filmi taşımış./ Müthiş bir film olmuş, ruhuma işledi, tekrar tekrar izlerim.

The Big Short: Yenilikçi, temposu müthiş ayarlanmış, sıkılmadan izledim./ Konuyu anlamadım o ne ya!

The Revenant: Kusursuz kadrajlı, sinematografisi muazzam, oyunculuk üst düzey./Hikâyesine bayıldım, uzun süredir hayatta kalma hikayesi izlemiyordum, ayı çok komik.

Spotlight: Şahane bir hikaye gerçekçi şekilde perdeye aktarılmış, insanın gazeteci olası geliyor./ Mark Ruffalo yerine adaylar arasında Michael Keaton olmalıydı.

Mustang: Oryantalist./MÜTHİŞ BİR FİLM GURUR DUYUYORUM.

The Martian: Kendini ciddiye almaması, yan rollere karakter kazandırma konusundaki başarısı hoşuma gitti./ Patates hahaha çok komik patates.

Gecenin yıldızı tabii ki Yekta Kopan olacak, Yekta Kopan’dan rol çalmaya çalışmayın; çünkü o kimseden rol çalmaya çalışmayacak. Ben Yekta Kopan’ı Mark Ruffalo’ya benzetiyorum. İkisi de dünya tatlısı insanlar bence. Bir gün bir araya gelirlerse dünyada kötülük kalmaz diye düşünüyorum. Yekta Kopan filmlere hakimiyeti, Akademi’nin formüllerini bilmesi ve tuttuğu filmleri açık açık savunmasıyla bu işi Türkiye’de en iyi yapacak ekran personası, yanında bu sene Ceyda Düvenci ve Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Melis Behlil olacak ama gözler iki sene önce yaptığı psychodelic yorumlarla bambaşka bir deneyim yaşatan Fadik Sevin Atasoy’u arayacak. #Fadik. #NeverForget.

Bu sene törenle ilgili en önemli değişiklik: Artık uzun uzun “Anama babama ama en çok da Tanrı’ya teşekkür ediyorum,” konuşmaları olmayacak. Ödül kazanan herkesin daha “manalı” şeyler söylemek için 45 saniyeleri olacak, önceden verdikleri teşekkür listesi ise alttan bant halinde akacak. Bakın bu güzel bilgi iyi hava atarsınız bunla.

Her şey tamamsa hazırız demektir. İyi seyirler.