Birbirinizi eleştiriyor musunuz peki?

Evet yapıyoruz. Ama daha çok sahne çekilmeden önce uyarırız birbirimizi. Mesela ben o sahnede "oha" diyeceğim, ardımdan Defne de "çemkirme bana" diyecek. Şimdi Elçin bana diyor ki, “Bu ‘oha’yı büyük yapman lazım ki benim "çemkirme bana" demem de bir yere gitsin.” Baştan konuşuyoruz biz bunu. Yönetmen, oyuncular oturup bir prova alıyoruz. Orada birbirimize diyeceğimizi diyoruz, öyle geçiyoruz çekime.

Beraber sahnelerinin olduğu herkesin de oyunculuğu iyi bence, zorlanmıyorsundur. Küçük Esra da dahil buna.

Bence bizim dizide zaten iyi olmayan yok. Melisa (Esra) sekiz yaşında mesela, ne kadar güzel oynuyor. Osman zaten senelerdir tecrübesi olan biri, çok yardımcı oluyor bana. Kendi dizimize, bildiğimiz senaryoya içleniyoruz. Necmi'nin Neriman'dan ayrılmaya karar verip yüzüğünü çıkardığı sahnede gözlerim doldu benim. Ama hemen ardından da eğlenceli bir şeyler gelir bizim dizide. Ağlak ağlak olmaz, ama gerçek hayattan kopuk olacak kadar da sadece gülmeyiz. Çok zeki yapımcılarımız, senaristimiz var bizim. Müge Hanım da, Haktan Pak da, Meriç Acemi de. Oyunculara da tam onlara göre rol verilmiş işte. Onur Büyüktopçu'nun kendisi Koray karakterini ararken okuyacak kimse yok diye rolü ona okutuyorlar, biliyorsunuzdur. Öyle güzel beceriyor ki bu karakteri, ona verildi bu rol. Mis gibi de oldu.

Bir de Passionis var tabii. Hiç şirkete gitmedin mesela, iki tarafa da giden bir Defne bir İsmail. Hala karşılaşmadıkların var mı hiç?

Genelde karşılaşıyoruz ama daha nadir oluyor. Mesela onların seti var bir yerde diyelim, bizim de hazırlığımız var. Onlarınki çekilirken bize de kostüm, saç, makyaj yapıyorlar o ara. Orada karşılaşıyoruz, konuşuyoruz tabii ki. Şirket tayfasıyla daha karşılaşmadım yine de.

30. bölüm çok aniden kararlaştırılıp çekilen bir bölüm mesela, yine de hakkından gelip başardınız bu ekiple.

Kemik kitlemiz de bizi bırakmadı sağ olsun. Zaten düşünsenize, hikayemiz fakir kız zengin oğlan üzerinden gidiyor kabaca anlatacak olsak. Kız, çocukla para karşılığı evlenmeyi kabul eder. Fakat ikisi de birbirine aşık olur. Bunu senaryo ekibimiz bu kadar güzel işlemese, yönetmenlerimiz bu kadar güzel bir dünya kurmasa, oyuncuları inanarak ve severek oynamasa olur muydu bu iş? Biz şu an 31. bölüm için çekeceğimiz sahnelere çalışırken başka bir senaryo geldi. Bence iki hafta daha olsa, iki hafta daha herkes o tempoda çalışmayı kabul ederdi. Sağlık bu, Barış'tan, onun sağlığından daha mı değerli. O kadar iyi ve temiz kalpli biri ki.

Zaten Barış Arduç öyle bir enerji yayıyor, çok iyi biri olduğu belli. Bütün duyumlar da öyle.

Herkes için iyi düşünür, kimseyi kırmaz. Fotoğraf çekmek için geldiyse biri, imkanı yok kırmaz, tabii o an mümkün olduğu sürece. Hiçbirimiz zaten kaçmıyoruz asla. Ama üzerimizde kostüm ve set makyajı varsa yasak, o noktada bir şey yapamıyoruz. Başında veya sonunda gelenlerle seve seve çekiliyoruz.