Seninle ilgili bir araştırma yaptım evet ama seni biraz da senden dinleyelim. İnternette kısa bir araştırma yapınca birbirleriyle çelişen çok bilgi var.

Zaten ben bile inanacağım artık. İstanbul'da doğmadım, soyadım da Yeleş değil Yeles. Yeles ne derseniz anlamını bilmiyorum. Gözlerim de mavi değil yeşil.

Emin misin bence mavi?

İstersen yakından bak, sen ne akıllısın.

Tamam tamam tavlayamayacağım seni. Nerede doğdun, büyüdün, ne okudun, neler yaptın? Bundan sonra bu yazı referans olsun öyleyse.

Eylül 88’de, Eskişehir'de doğdum büyüdüm. Dizi başlayıncaya kadar da oradaydım zaten, hala da sık sık gidiyorum. Anadolu Üniversitesi'nde İngilizce İşletme okudum. Aslında hukuk istiyordum ama kısmet olmadı diyelim. Okurken aynı zamanda belediye konservatuarı için sınava girdim, kazandım. Orada tiyatro eğitimi aldım. Tabii bunlar İşletme bölümüyle aynı anda devam ediyordu, bırakmadım. Okulum epey uzayınca da konservatuarı bırakmak durumunda kaldım.

Eskişehir Şehir Tiyatroları'nda epey zaman çalışmışsın. Şu an yaptığın bir şeyler var mı?

Yok. Zamanım olmadığı için diyemem, var aslında ama düzensiz. Ben Elçin veya Barış kadar yoğun çalışmıyorum ama düzensiz çalışıyorum.Bir tiyatroya girsem, en az bir ay prova dönemim olacak. Belki oyunları haftadan haftaya yönetebilirim ama şu an prova dönemini yönetemem.

Salih Bademci hala tiyatroya devam ediyor değil mi, onun işi de zor o zaman.

Salih'in iki tane oyunu var şu an;  Hansel ve Gretel'in Öteki Hikayesi ve Tesir. Ama onun provası zaten çok önce yapılmış, oyunları yönetebiliyor. Yoksa benim programımı da oyun saatlerine göre ayarlarlardı bir problem olmazdı.

Peki yapabiliyor olmak ister miydin?

İsterdim tabii ki, tiyatroyu çok özlüyorum.

Sosyal medya hesaplarında biraz geriye gidince en çok hayvanlarla ilgili yaptığın sevimli paylaşımlar, sosyal sorumluluk kampanyaları dikkat çekiyor. Var mı senin de evcil hayvanların, mini mini dostların?

Herkesin bir zaafı vardır ya, benim de sokak hayvanlarına karşı böyle bir zaafım var. Eskişehir'de bununla ilgili birçok projeyi yönetmeye çalıştım. Barınakta çalıştım mesela. Çok güzeldi.

Bir de anaokulu gördüm, ne kadar tatlı çocuklardı öyle!

Evet! Çok güzel o olay. Şehir tiyatrolarında oyuncuyken bir anaokulunda yaratıcı drama tekniğiyle yabancı dil eğitimi diye bir işe giriştim. Tiyatro tekniği üzerinden, oyunla yabancı dil öğretmek üzerine okul öncesi için bir şeyler yapmaya çalıştım. Dokuz ay falan sürdü. Bu hayatta bir oyunculuktan bu kadar zevk aldım bir de bu anaokulundan.