‘’Benden başka kimsem yok beni merak edecek.’’ – Aziz Nesin / Yaşıyorum Demek
Aziz Başeğmez’i merak edecek çok kişi vardı. Zaten başındaki belalardan kurtulmayı da, dertlerini üzerinden atmayı da, hapishaneden çıkmayı da biraz da bu yüzden başardı. Abilerini hayal kırıklığına uğratmaktan ve onların güvenini sarsmaktan korkacak kadar güzel kalpli olmasının yanı sıra rahat bir adamdı. Manyak gibi altılı oynardı. Ürkek bir tarafı yok değildi ama maceradan maceraya koşmaktan asla gocunmazdı. Eh, cesurdu. Kimi zaman bir çırpıda insanların gözdesi olurdu. Acayip insanlarla kurduğu tuhaf bağlantılarla bilinirdi. Şaşırtmayı severdi. Bir de ‘Rus’ deyince aklına mafya gelirdi.
Biz, yani ayağımızda patiklerle sobadaki kestanenin başında beklemeyi seven beş kardeş, birbirinden farklı lezzetlerin olduğu o kocaman kahvaltı sofrasına her şeyi göze alarak oturduk. Acılarımıza gülmeyi, mutluluğumuza eşlik eden ufak hüzünleri kabullenmeyi öğrendik. Kırmızı kamyonetimiz yoktu ama… Biz de düştük, yuvarlandık, yandık, yenildik. Ve kaybedenlerin sevgi dolu, sıcacık hikayesini çok sevdik.
Her şeye rağmen bu ülkede 13 bölüm de olsa Beş Kardeş izledik, teşekkürler Onur Ünlü!