‘’Ne yapalım, bari bağışlayalım birbirimizi.’’ – Turgut Uyar / Hiçsizliğe
Turgut Başeğmez’e göre, bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik karşısındaki insanı bağışlamaktı. Ancak kendisi bu cümleye rastlasa, büyük olasılıkla size bağışlamanın Tanrı’ya özgü olduğunu hatırlatırdı. Onu en çok ufak hatırlatmaları, bağlı olduğu inançları, vicdanı ve asla yitirmediği saygısıyla severdiniz. Size kucak açması için aynı fikirde olmanıza gerek yoktu. Aranızdaki engelleri, size daha kolay ulaşabilmek adına bir merdivene çeviriverirdi. Tatlı dili, temiz kalbi ve sıcacık şefkati onun sihirli değneğiydi. Genellikle dingin sularda yüzer, elinden geldiğince sakin bir hayat sürerdi. Ellerini dizine koymuş, bir köşede sessizce otururken görebilirdiniz onu. Eğer o da sizi gördüyse, selam vermeden bırakmazdı. Oldukça ‘mübarek’ bir insandı. Herkes de öyle bilirdi. Bir de ‘Rus’ deyince aklına Tolstoy gelirdi.