Planı için hazırlık yapan Tuğçe, Ali ve Selin’in dans etmesini sağlıyor. Selin, aralarındaki buzların eridiğine inandığından içini açıyor, "Dert ortağımı geri istiyorum," diyor. Ali, daha fazla dayanamayacağını anladığı an her şeyi söylemek için ağzını açıyor ama Tuğçe erken davranıyor ve bir bardak içkiyi boca ediyor Selin’in elbisesine.
Selin, Ali yanındayken onca olana rağmen güvende hissediyor, her şeye rağmen şüphe duymuyor, belki de yaptığı tek hata bu oluyor.
Selin üzerini değiştirip döndüğünde ise tüm gözleri ekrana dönük buluyor, ekranda da kendini. Her şey birkaç dakika içinde yıkılıyor, güveni, inancı. Gözleri hayal kırıklığı ile dolarken tek bir şey diyebiliyor, "Beni kandırdın." Ali, perişan. Ali, yaptığının ne kadar büyük bir yıkım olduğunu Selin’in gözlerinde gördüğü an koşup tutuyor kolunu ama geç kalıyor, çoktan düştü Selin’in içindeki küçük kız çocuğu yere hem de herkesin gözü önünde.
Emre müdahale etse de yetişemiyor, herkesi kovuyor, herkes gidiyor. Bir Ali kalıyor, öylece, apansız.