Vitrin güzelliğinden top modelliğe hızlı bir geçiş yapan Alara'ya da bir merhaba diyelim. Canım senin şişmanlık korkun mu vardı? Gizli gizli kendini kusturtmalar falan. O yediklerinin nereye gittiği de şimdi anlaşıldı. Üzüldüm senin adına. Geçen hafta Deniz'in karşısında ezilip büzülmenden sonra bu hafta çok iyi toparladın, helal olsun ama seni burnu büyük bilirdik dediysem de bunu aşırı şımarık davranasın ya da yersiz kapris yapasın diye demedim herhalde. Maral senin patronun unutma. Yol geçen hanı değil o girdiğin oda da. Patronunun odası. Kapıcıya sipariş verir gibi "Bunlar olmazsa gözüme gözükmeyin," de ne demek. Kusura bakma tatlım da daha dünkü Alara’sın yani. Yavaş ol. Elbet kapris yapacağın günler gelecek ama önce biraz burnun sürtülsün. Tepeden inmekle top model olunmuyor. Maral'ın, sağ gösterip sol vurmasına da çok bozuldun, haklısın ama kendini Maral'ın yerine koy, hangi birinize yetişsin bir düşün. Zaten Maral da son söylediklerinden çok pişman bence. Patronluğun bu yüzünün kendisine göre olmadığını anlar anlamaz senden özür dileyecektir. Hatırlarsan geçen hafta Luna'da buluşacaktık; bir güzel ektin beni. Beraber kinoalı köfte yemeye gidersek belki affederim seni, aklında bulunsun.