Büyük patron da Sarp'a bulaşmanın sancılarıyla kıvrandı bu hafta. Tabii kendisi farkında değil olan bitenin henüz. Galiba Sarp delisinin çuvallamadığı tek mesele Halis. O da şimdilik. En son gelen tatlının adının 'Nilüfer' olduğunu duyunca beyninde şimşekler nasıl çakmadı anlamadım Halis'çim. Sarp'ın; şu tatlının ismini 'Nilüfer' koymasını, sokak ortasındaki kavgada "Benim babam yoktu," lafıyla birleştirip; onun aslında kim olduğu gerçeğini fark etmiş olman lazımdı halbuki. Neyse neyse, çok yorgunsun sen de bu aralar. Tüm bu Sarp mevzuu sana geçmişi falan hatırlattı, daldın gittin. Bahaneyle biz de bir şeyler öğreniyoruz senin karanlık geçmişinden, iyi oluyor. Geçmişe dair ilk kafama takılan, Sarp'ın yeni buluşunu denemek için ustayla birlikte masada beklediğiniz sırada; Oytun'un, "Kaan ile görüşmeye gidiyorum," demesine verdiğin aşırı reaksiyondu. Kim bu Kaan, neden seni bu kadar sinirlendirdi de Kaan ismini duyunca öfkeyle Sarp'a "Kovuldun!" diye patladın çok merak ediyorum. İkincisiyse Halis ve kumar ilişkisi tabii ki de. Oytun'un, Halis'in kumarda kaybettikleriyle bağlantısı ne, Kaan ve Halis'in karanlık kumar geçmişi birbiriyle alakalı mı, kafamda deli sorular. Halis'i de şimdilik bu geçmişiyle baş başa bırakayım.