Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kıyamet, vazgeçtiğinde kopar
Sezon: 1 Bölüm: 14

Sibel’in şu hale geldiğine inanamıyorum.

“Aylarca seni sevmem için hırpaladın beni, şimdi de sevmemem için hırpalıyorsun.”

Sibel’i bir kere daha sevdim ve bir kere daha üzüldüm. Sibel’ler hep güçlü ve iyi olmak zorundadırlar, çünkü herkes Kübra’larla ilgilenmekle ve Kübra’lara acımakla meşguldür. Kübra’lar yalnız bırakılmamalıdır, Sibel’ler bir şekilde başlarının çaresine bakarlar, bakmak zorundadırlar. Sibel de bir “İyi misin?” ile geçiştirildi işte… İntihar olayı olmasaydı da böyle geçiştirilecekti. Ne yaşamıştı Sibel? Yiğit tarafından çok ama çok kırıcı bir şekilde reddedilmişti, sonrasında haklı olarak ondan intikam almak istemişti ve hırbo Yılmaz’ın yanında bulmuştu kendisini… Yılmaz ile ilgili tek amacı birkaç kere gazetelerde görünüp Yiğit’i çıldırtmaktı, çıldırttı da ama Yiğit, bu kıskançlığını kendi içinde yaşayıp kontrole aldı. Çünkü planların farkındaydı. Yiğit’ten intikam alma hırsı Sibel’in gözünü kör etmişti ama Yiğit her şeyi görüyordu. Kendisini Sibel üzerinden çıldırtıp Yılmaz’ın üzerine salmak istiyorlardı. Ama Yiğit her şeyi gördüğü ve bildiği halde Sibel’in yanına gitmedi, durdurmadı, uyarmadı. Gururuna yenik düşerek Sibel’i büyük bir tehlikenin içine sürükledi. Hırbo Yılmaz, Sibel’i kuş uçmaz kervan geçmez bir yere götürdü. Zorla… “Şimdi seninle sevişeceğim ama söz evleneceğiz de,” dedi. Sibel, kaçmaya çalıştıkça kaba kuvvetini kullandı. Erkek ya paşamız, parası da var ya, arkası da güçlü ya her istediğine sahip olmalı tabii… Zorla ya da isteyerek, çünkü karşısındaki duyguları olan bir kadın değil, Yılmaz’ın sahip olmak istediği bir oyuncak ve parasını vererek satın alabileceğini düşünüyor. Zorla da olmadı mı? Çekti silahı Yılmaz, bu sefer de “Ya benimsin ya kara toprağın,” diyerek hırbolukta bir üst seviyeye çıktı. Neyse ki Sibel’ciğim, Yılmaz’ın kafasını bir güzel yardı da Sibel’e o pis elleriyle daha fazla dokunamadı ve Sibel’i daha fazla hırpalayamadı. Peki sonrası? Yılmaz tarafından hırpalanmaktan kurtuldu Sibel ama bu sefer de Yiğit, türlü suçlamalarla Sibel’in karşısına dikildi. Sanki her şeyi Sibel’i korumak için yapmış gibi ahkâm kesmeye başladı. Etrafta Sibel’in fotoğraflarını görmeye dayanamadığı için, onun bu sektörde çalışmasını istemediği için, göz önünde olmasını istemediği için basmadı mı Yiğit seti? Tüm reklam panolarını ateşe verip Sibel’in kariyerini mahvetmedi mi? Sonrasında eline bir kâğıt tutuşturup İzmir’e postalamaya çalışmadı mı? Bunların hiçbirini Sibel’i korumak için yapmadı Yiğit ya da tehlikenin farkında olduğu için… Sibel’den intikam almak için yaptı. Şimdi “Ben sana anlatmaya çalıştım ama sen anlamadın,” diyemez. Çünkü Yiğit ne Sibel’i dinledi ne de ona bir şeyleri anlatmaya çalıştı. Sadece öfke kustu, sadece… Sibel, söylediği her kelimede bu yüzden haklıydı işte… “Bana neden sırtını döndün,” derken tüm bunları kastediyordu. “Aylarca seni sevmem için hırpaladın, şimdi de sevmemem için hırpalıyorsun,” derken yaşadığı her şey gözünün önünden geçiyordu. Her bir öpücük, her bir dokunuş, nefret dolu her bakış… Bir tek şeye kendisi bile inanmıyordu ama… “Kimsenin aşkı sonsuz değildir,” diyordu Yiğit’in gözlerinin içine bakarak, “Bravo, başardın,” diyordu ama yine hırsına yenik düşüyordu sadece… O anı hayal ediyordu çünkü, o anı kendi zaferi olarak görüyordu ama değildi. Bu savaşta bir kazanan yoktu, olmayacaktı.

1 2 3 4 5 6 7 8
Tuğçe Usta
24/02/2015 11:30
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR