* Şimdi Defne saf kız ya, temiz kız ya yatakta uyanmazlar. Neyse ben göstermedikleri bir şey mi oldu diye kendi kendimi tüketirdim, gerek yok. Böyle daha sevimli olmuş zaten. Gerçek aşk sabah default olarak gelen ağız kokusuna rağmen uyanıp sevgilinin suratını sevmektir cidden. Ben uyanır uyanmaz naneli şeker atarım. Aşkım ben zaten hep böyle uyanırım, ağzım nane bahçeleri kokar benim derim. İşte saf kız ne yapsın. Burnundan nefes almadı, sevdi yüzünü, eliyle çizdi etti. Ben bir ara pamuğa batıracak da sonra gidip kopyasını alacak yüzün diye düşündüm ama yapmadı. Öperek uyandıraydı iyiydi. Neyse. İçine kurt düşüyor Defne'nin. Sabahın köründe aklından geçen şey Ömer'e söylediği yalan. Ya sen Ömer'i bir öp, bir gıdıkla, efenim git kahvaltı hazırla bi çay koy be kızım. Adam bebeksi bir şekilde uyanıyor, ''Günaydın canım''la geçiştirme. Ezberleme yüzünü, öp anasını satayım yea. `Kullan artık şu kireç sökücüyü` hanımefeğğndi ya. Umarım kitapla gönderme yaptıkları gibi bu sözle de gönderme yapmışlardı. Yoksa troll kere trollük olur. ''Hiç ayrılmicaz biz. Seni bırakmam ben.''

* Serdar beresini çıkarıp tekrar giydiğinde ben:

* Necmoş Abi bi karar ver sen de ya. Bir yandan Sinan'ı gazlıyorsun, bir yandan karışma çocuklara diyorsun. Sen kimin tarafındasın gözünü seveyim. Pıtır pıtır dökülür o bıyıklar kederinden, sen gel bizim tarafı seç.