Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Engin Akyürek ve Tuba Büyüküstün bahsettiğim mix and matchlerin vazgeçilmez iki piyonu. Dizi oyuncusu seçme aşamasında her yapımcının listesinde bu iki isim var herhalde, bu sefer yan yana düşmüşler. Dizinin adından ve üstlerindeki siyah deri ceketlerden anlaşılacağı üzere, büyük ihtimalle pis iş içindeler. Kim bilir ne adil, ne geçerliliği evrensel şekilde kabul edilebilir amaçlar uğruna elbette, sadece kötülük olsun diye değil. Sonra bir şekilde yolları kesişmiş. Biri sevdiğinin, diğeri babasının öcünü alırken, aynı düşman grubuna karşı savaşmaya başlamışlar ve bu zor ve rutubetli koşullarda hastalıklı bir aşk filizlenmiş. Şimdi belki vicdanlarıyla savaşıyorlar, aşklarını reddediyorlar (eminim uzunca bir süre âşık olduklarını inkâr edip öçlerine odaklanmaya çalıştılar – o tür ömür törpüsü yalancıktan tartışmalar Türk dizilerinin olmazsa olmazı) ama işte, aşka karşı koyamıyorlar. Kızı kaçırırlar, çocuk da elinde kötü adamları tuzağa düşürmek için delil namına ne vardıysa iade edip kızı kurtarır, ben söyleyeyim. Dürüstlüklerine kefil bir komiser de meğer o delilin bir kopyasını çoktan almıştır. Yine davul zurna, yine düğün.
