"Şehrin çeşitli yerlerinde her saniye bir kadın ekiliyor. Yalnız ve öfkeli kadınlarla dolu masalar, evler. Bu adamlar genellikle sonsuza dek gitme becerisinden de yoksun. Dibini bile aydınlatmadan titreyip duran bir ampul gibi, arada bir görünüp kaybolarak bir umudu gündemde tutmayı başarıyorlar. Nasıl? Çünkü yapabiliyorlar! Yapıyorlar, affediliyorlar ve tüm bunlar ilişkilerin ruhunu çürütüyor."
2000’lerin kadınlara en kötü sürprizlerinden biri, “ıssız adam” denen erkek türünün ortaya çıkışıydı. Tür aslında yeni sayılmazdı da rahatlıkla serpilip ıssız ıssız dolanarak ruhlara fenalıklar vereceği koşullar son 15-20 yılda olgunlaştı denebilir. 2008’de Çağan Irmak, Issız Adam’ı yaptı. Bana göre son yılların en ‘sevilemez’ filmlerinden biriydi film. Yine de kucağımıza bıraktığı ismin kullanışlılığı aşikar. Bu aralar okuduğum, izlediğim hemen hemen her şeyde en az bir adet “ıssız adam”ın varlığını saptar oldum. “Bu Issız, nerelerde yaşar, ne yer ne içer, kimdir, nedir, ne gibi alt türleri vardır?” diye düşünürken de bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Önce “ıssız” ne demek, ona iyice bir bakalım. Evdeki, yaşıtım TDK Türkçe Sözlük’e göre, ıssız s. İçinde kimse bulunmayan (yer) anlamına geliyor. Online TDK Sözlük’te
ise tanım şöyle: “Issız:sf. 1. Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban: Köşkün bütün odaları ıssız. -P. Safa. 2. mec. Yalnız, kimsesi olmayan.” Sözcük, “iye, sahip, malik” anlamındaki “ıs”tan yokluk eki “sız”la türetilmiş. Demek ki ıssız, bir yandan da sahipsiz demek. Sahipsizlik kulağa acıklı gelirken, “kimseye ait olmayan” dediğimizde kavramsal karizma aniden yükseliyor. Toparlarsak “ıssız adam”a : İçinde (kalbinde!) kimse bulunmayan, yalnız, kimseye ait olmayan adam diyebiliyoruz.
Fotoğraf http://www.mindbodygreen.com/’dan alınmıştır.