Bu arada tekneyi yakanın Şevket olduğundan emin bir şekilde Reis’e çıkışan Meryem Hanım, ‘Gara Meryem’liğini bir kez daha gösterdi. Meryem Şevket’ten şüphelenirken O da Birol’un Meryem’in aşığı olduğu şüphesini ağzından kaçırınca olan oldu. Meryem okkalı bir tokadı indiriverdi Şevket’e. Geçen haftaki tokat sahnesinden sonra ikinci bir şoku da burada yaşadık.
Sen koskoca Reis, hem de kızın ve damadının gözünün önünde derune, en derune iniver! Olacak şey mi?
Meryem Birol için ‘O benim çocuğum deyince’ kafamızda bir şeyler şekillendi ama tam da anladık diyemeyiz elbet… Hala aklımızda ‘kim bu Birol?’ düşüncesi dolanıyordu.
Ertesi gün bahçede kara kara düşünen Şevket’in yanına Zeynep geldi. O’nu teselli edecek bir şey söylemeye çalıştı ki, işte bizim gözyaşları orada kendini salmaya başladı. Orhan geldi, aslan gibi yeğenin var senin dayı deyiverdi. Ardından Fatih attı kendini ortaya. Fadik atıldı sonra, ben de çalışırım diye. Ayfer gerekirse temizliğe giderim dedi, Minik Elifsu bile yıllardır biriktirdiği paraları gelip koyuverdiler Reis’in önüne. Yeter ki O üzülmesin, yeter ki daha fazla kimse üzülmesin diye.