Emir ve Yiğit, kardeş olduklarını çok geç anladılar. Bu hikâyede herkes, her şeyi iş işten geçtikten sonra anlıyor zaten… Yiğit’in kardeşinin hapse girmesine izin vermeyeceğini biliyorduk zaten. Ama Emir’in tüm o ilkeleri ayağının altında paramparça edip Yiğit’i kurtaracağına çok ihtimal vermemiştim. Yiğit hapishanede gün sayarken Emir, hemen bir tezgâh kurdu Yiğit’i kurtarmak için… Yiğit’in sakladığı silahı alacak ve Hakkı’nın adamının üzerinden çıkmasını sağlayacaktı. Ender ve Selim’in yardımlarıyla da kısa sürede başardı bunu. Yiğit dışarıda, Hakkı’nın adamı içerideydi. Ama hiçbir şey bitmemişti elbette… Seyhan’ın bir şekilde hak ettiği cezayı alması gerekiyordu. Bu kez hem Yiğit’le, hem Emir’le karşı karşıyaydı Seyhan. “Senin yöntemin, benim yöntemim,” diye birbirini yiyen Yiğit ve Emir, bu kez yöntemlerini kolektif kullanmayı tercih etmişlerdi. Seyhan, Rusya’da yaptığı uyuşturucu işini Türkiye’ye taşımıştı, Yiğit ve Emir’in amacı ise bunu ortaya çıkarıp Seyhan’ı hapse attırmaktı. Bir yandan Yiğit ve Ender olayın peşinden koşarken, Gül’ün de olaya dâhil olmasıyla her şey bir bir çözüldü. Emir ve komiser de ilk defa başarılı bir operasyon gerçekleştirmiş oldular. Biz de milletçe alkışladık kendilerini!