O masanın artık eksik ucu, kısa olduğu için diğerlerine uymayan ucu Tyrion’ın Varys’le muhabbeti de bölümden çok ayrık dursa da aynı rahatlamayı veriyor insana. Tam da burada George RR Martin’den yadigar bir politik duruş sahnesi izliyoruz: “Efendileri öldür”ün altına yazılmış bir “Mysha da Efendilerden biri” yazısı. Güç, her zaman onu aramadığın yerde, gücü elinde tutmaya çalışırsan bizzat savaştığın şeye dönüşüyorsun, hem de kitleleri tam olarak buna kanalize etmişken.
Elimizdeki maça as Dany ise gücünü yani ejderhalarını kaybettiğinden beri başka bir yola sapmış durumda. Jorah’nın Daario’ya dediği gibi “onlar gibi erkekler” olduğu sürece başka bir gönülsüzlükle devam edecek hayatına. İşte tam da o gönülsüz kraliçelik Dany’nin esas güce ulaşmasını, koskoca bir Dothrak ordusunun elinden sağlam çıkmasını sağlıyor. Bunun sebebi ne arkasındaki adamlar ya da ateş püsküren ejderhalar. Kendi yaşadıkları, kendi anıları, kendi bildikleri; dolayısıyla da en önce kendi gücü. Red Kit’lik yakışıyor Dany’ye, tek eksiği birlikte gün batımına doğru yol alacağı Düldül isimli bir ejderha.