Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kuyuyu derin kazmayın, içine düşmek var
Sezon: 2 Bölüm: 47

Diğer tarafta yüzler gülüyordu. Haydar ile Ayfer’in düğün hazırlıkları vardı. Şaziment ve Fadik’in de dediği gibi her şey örf ve adetlere uygun yapılmalıydı ya, o yüzden düğün öncesi kına olacaktı. Herkes evde seferber olmuştu, kınaya bir gün kalmıştı çünkü.

Yat gezisinden dönünce evde annesi ile karısının barışmasını kutlarlarken Fatih şöyle söyledi: Hiçbir sorunumuz kalmadı… Zeynep birden panik oldu, kendini boşlukta hissetti. Nasıl yani, hiç sorun olmaması da ne demekti? Kendime bir sorun bulmalıyım dedi ve anında buldu: Helva! Teslimata az kalmıştı ve daha ortada helva yoktu.

Gece gece helva yapmaya soyundu Zeynep. Ama bir türlü olmuyordu, ne yapsa lezzeti tutturamıyordu. Nasıl yetişeceğiz diye düşünürlerken kapı çaldı. Gelen Haydar’dı. Sevdiği kadınla evlenecek adam mutluluğu yoktu halinde. Zaten mutlu da değildi. Ama Ayfer’le ilgisi yoktu. Konu, kızı Türkan’dı. İstemiyordu bu evliliği. Haydar da bizimkilerden yardım istemeye gelmişti. Geri çevirmek olmazdı. Türkan bizde kalsın biz hallederiz dediler.

Ertesi sabah Türkan’ı da alıp Fadik’lerin pastaneye götürdüler. Önce kim olduğunu söylemediler ki olay çıkmasın diye. Ama söyleseler bundan daha fazla olay çıkamazdı. Bizim Ukala Türkan, Şaziment ‘Çay getireyim’ deyince ‘Ben white chocolate mocha isterim, ne çayı yeeeeaaaa!’ dedi. Evet, aynen bunu söyledi. Şaziment misafirdir, müşteridir diye ses etmedi önce. Ama kızın hiçbir şeyi beğenmez halleri uzayınca, hele ‘Latte bu muuuuaaa?’ diye bağırınca kızlar Türkan’ın üzerine saldırdılar. Kavgayı ayırmak için Zeynep de ‘Durun, siz kardeşsiniz!’ deyince olayı çözdüler. Bu ukala kız Haydar’ın kızıydı!

Yolun şu ukalanın saçını başını

1 2 3 4 5 6 7 8 9
Bilge Aktaş Baytak
23/03/2016 11:41
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR