Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
*Ömer'in yatırımcı tekifini reddeden, Deniz'in gazına gelen arkadaş. Sözüm sana: O kahve ya Ömer'ime gelseydi? ''Yo yo sorun yok, size de bol şans'' dedikten sonra ''geberin inşallah, yatırımlarınıza ateşler salınsın'' dediğini bir ben mi duydum? Deniz sen hiç dayak yememişsin ben sana söyleyeyim. El bebek gül bebek büyütmüşler seni. Oyun oynamışsın ebeveyninin gözetiminde, sonra sıkılınca kovmuşsun çocukları. Sen bu tipsin. Seninle şimdi değil, seninle çıkınca hesaplaşıcam. Ne yapmış Ömer buna, sevdiği kızı mı kapmış nolmuş anlamadım ki? Evlat olsan cebine uyuşturucu koyar polisi arardım. Çöp poşetine koyar konteynıra atardım.
*Bu Defne'yle Ömer'in imtihanı da iletişimsizlik. Adam soruyor işte sana ''niye böyle yaptın'' diye, cevap versene. Hadi kız cevap vermedi, adam sen de ısrar etsene. Hiçbir şeyi tam olarak çözemeden devam ediyorsunuz. Altına süpüre süpüre havalandı o halı, bir gün uçup gidecek de altındakilerle mücadele etmeye çalışacaksınız ben size diyeyim. Tam ben böyle kuruluyorum, bir yükseliyorum sonra huoooop ''biz olduk bile'' diyorsunuz. Ben tam elimi havaya kaldırmışken huooop enseme götürüp çaktırmadan indiriyorum. Eferim keleş. Kendini diyor bana bırak diyor. Bırak hadi bırak. Bir de elinden tutup indiriyor aşağı. Yaşıyorum diye bağırın ulen!
*Sinan'ın Sude'ye bakışı neydi öyle? Gerçekten azmin zaferi, Sinan'ın etrafından bir saniye ayrılmayarak adamın gözüne gözüne kendini sokarak hayatına da sokmayı başardı. Zaten arka fonda da şarkıda bağıra bağıra ''takıntı gibi'' diyor. Hastasın Sude’cim sen, bu aşk değil bence. Sinan sana başkasını sevdiğini de söyledi. Yapma be Sude, annen sana prensler, şeyhler ayarlayacakmış işte. Boşu boşuna hiç sevmediğim sen için beni duygulandırma.
