İstedim ki uykusuna pek düşkün olmayan, Defne'yle bir orta yol bulmaya çalışacak olan Ömer, Defne sabah başına bir öpücük kondurduğunda uyansın. Bu bölüm tatlılık konusunda çağ açıp çap kapatmaya yeminlisiniz anladım. İşin yoksa şimdi bunun Baharat Yolu'nu nasıl etkilediğini falan çalış.
Gelgelelim bu kadar güzel bir gece nasıl bu kadar pert edilir, kaynak her zaman Defne Topal. Arkadaş bu Defne’lerin sıkıntısı nedir ya, dünya senin etrafında mı dönüyor piremses? Gelip kapına dayanmış, yastığına sarılıp uyumuş ama git dedin git. Kovdun, hem de ne rezil şekilde. Bu lafları bana mı dedin diye sor, sen benim için nasıl böyle dedin diye çemkir. Yap önce hatalı beyanını da editleyelim. Direkt gönderiyi sildin. Ben de benzetme yapıcam diye ekşidim burda. Yazıklar olsun Defo. Dağ gibi adamı erittin erittin.
*Arkadaşlar acil çıkış kapılarına. Yine biri paralize oldu. Paralize mi, paralize nedir ki? Paralize değil bak geçen de dedim, paralize olsa yerinde duramazsın. Sude ve Sinan ilişkisi başlamadan bitti bence, benim fikrim. Biri bana paralize dese ağız burun dalarım. Neblem belki küfür etti. Bak yine yükseldim. Paralize diyo, bağa diyo. Sinan'ın da Pokemon vari ''seçilmiş çocuk'' havaları. Beni seçti yaaaannıııııs. Beni. Beni beni Sinan'ını. Tamam kanka en çok sen.
*Bazen İso'ya gidip arkadaşlık müessesesi kurma teklifi yapasım geliyor. Adam her zaman yanında, sorgulamadan darlamadan. İso gel rakı sofrası, gelir. İso gel beni dağdan al, gelir. İso beni duygu durumum bozuk halde işe at, atar. İso gel dayak yicez, valla gelir yer. Bir de Defosu ağlarken gözleri dolu dolu oldu ya çocuk. O değil Ömer'e kurulacak adamın suçu yokken. Kimse bir basın açıklaması yapmıyor, olan Ömer markasının itibarına oluyor. İçim kıyıldı Defne sen ağlarken ama beyaz gömleğin, sıkı topuzun ve Allah yazan kolyenle bir açıklama artık: ''Ben bir hata yaptım, Ömer'i tırlattım.''