Başka bir itirafını da İso’ya yapıyor Defne: Ömer'in aklı çıksın istiyormuş, gözlerinden yıldızlar fışkırsın, çıldırsın, bayılsın, kendini kaybetsin istiyormuş. Sonra da nefes almaya gidiyor ama apaçık Ömer'i bekliyor. Tam da zamanında geliyor Ömer, saklamıyor etkilendiğini; yine söyleyiveriyor "Yapma demedim mi şunu," diye. Defne diyor ki "Benimle çalışacaksın," bir de üstüne yürüyor dimdik; "Hem de benim odama gelip, deplasmanda yani. Senin masanda, senin odanda değil, hem de kendi isteğinle er ya da geç." Kaç oğlum Ömer, bu kız aştı kendini. Tabii bu Ömer'in hoşuna bile gidiyor o ayrı, gülerek "Sen ne kadar eminsin böyle," diyor sadece.
Merak etmiştim nasıl getirtecek odasına diye. Son ve final bombasını patlatıyor Defne. Bu kadar kolaymış meğer, bir kaleme bakıyormuş; sen de az değilsin Defoo. Ömer kalemi kaptığı gibi hoop aşağı katta. Kadın kendinden emin, adamın nefesi kesilmiş, kontrolsüz. Vee kapı kapanır. Heves kırmak istemem ama hiiç hayal gücünüzü zorlamayın derim ben.