Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Şahane bir bölüm izledik bu hafta gelin beraber bakalım ne yaşamışız, ne hissetmişiz nerede nefesimiz kesilmiş.
Önce Sinan ve Sude'den başlamak istiyorum. Yaptıklarına üzüleceğine gidip Sinan'a "Ömer bizi ayırmaya çalışıyor," diyen Sude bırakın gözleri kızarana kadar, gözleri pörtleyene kadar ağlasa umrum olmaz. Fakat aferin Sinan'a çekti resti. Tabii bizim ayran gönüllü prensimizin gönül yayları gevşek, hepimiz biliyoruz; çok da çabuk yumuşayacaktır ama olsun. Sude Defne'ye gidip özür diledi zaten. Defne ne zaman öğrenecek diye merak içindeydim ama bu kadar sakin karşılayacağını hiç düşünmemiştim. Yalnız Sude Ömer'in yaptıklarını anlatırken nasıl da mest oldu bizim kız. "Bütün bunları Ömer mi yaptı?" diye sormaktan kendini alamadı. (Anlasana kızım aşık bu adam; anlaman için n’apalım, belediyeden anons mu ettirelim bilmiyorum ki...)
Sude-Ömer konuşmasına gelince bu kız hem suçlu hem güçlü. Özür dileyecek diye beklerken Ömer'den hesap sordu. Yok yok boşuna uğraşma Ömer, akıllanmayacak bu Sude. Ha bir de unutmadan Mr.İplikçi meyve veren ağacın taşlandığını kabul etmiyormuş, taşlayanlar utanacakmış,duyurulur arkadaşlar.
"Sen kendini mi çözmeye çalışıyorsun, beni mi?" diye soran Ömer'e "Seni!" diye aniden cevap veren Defne'ye Ömer ödev verdi: "Bakmak"… Bakalım bizim kız çözebilecek mi bu işin sırrını.
Bir nevi Ömer'in kabullenişlerini izledik bu bölüm. Sinan'a söyledikleri mesela "Aşkın bir insanı değiştirebileceğini yakın zamanda tecrübe ettim. Delirtebileceğini, yapmayacağı şeyler yaptırtabileceğini..." Ek olarak, soruların çoğundan da kaçmıyor artık. "Aşkta herşey mübah mı?" sorusuna açık yüreklilikle "Bilmiyorum," diyebiliyor. Belki görmüyoruz ama Defne'yle birlikte Ömer de büyüyor.
Allah'ım sana geliyorum!!! Ya bir adam bu kadar naif dokunabilir sevdiği kadının çizimlerine, böyle güzel bakabilir; kadifemsi ses tonuyla "Çok güzel," deyişi bile binbir duyguyla bezeli.. Sinan'ın "Az kalsın ezip geçiyordu bizi," deyişine karşılık "Öyle," diyor; seviniyor içten iç,e eyvah boynuz kulağı geçecek demiyor. Ahh ah seviyor bu adam, çok seviyor.
