Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Gurur ve önyargı
Sezon: 1 Bölüm: 6

Defne tarafından getirilen çiçeği bahçe masasında gördüğünde ise gene bir gidip geliyor Ömer. O çiçek Defne’nin yavaş yavaş hayatına sızmasının adeta bir nişanesi. Donuk bir dört duvardan yavaş yavaş yaşayan bir yere dönüyor evi ve o bundan son derece mutlu her ne kadar kıskançlığı başına bela olsa da… Defne “ben sularım” demişti çiçek için, aklına gelmiş olacak ki kontrol ediyor çiçeği ve eline aldığı su kovasını sanki banyo suyu ılıştırır gibi tepeden dökmeye başlıyor zavallı çiçeğe. Tabi bunu gören Defne anında olaya el koyuyor. Ömer sen nerden bilirsin çiçek sulamayı! Hayatına bile giren ilk çiçek Defne sayesinde olmuşken “incitmeden, yavaş yavaş” verilecek suyu nasıl bilebilirsin. Bak Defne’ye de öğren biraz çünkü bunlar daha sonra çok işine yarayacak. Kadınlarında birer çiçek olduğunu ve onların sevgiyle sulandığını anlayacaksın, anlayacaksın ki sevgini incitmeden yavaş yavaş vereceksin, üzmeyeceksin karşındakini, kırmayacaksın kalbini… Ama sen haşırt diye dökersen suyu çiçeğin dalını yaprağını kırarsın, canını yakarsın. İşte bu yüzden Ömer Bey söz konusu kadınlar olduğunda odun değil de kibar olacaksın!

Tabi biz kibar olacaksın dedikçe Ömer daha da bir oduna bağlıyor bağlamasına da hafiften canı yanıyor onunda. Bir yanda en yakın arkadaşı, dostu, kardeşi var diğer yanda ise kendisini henüz tam olarak isim veremediği duygulara sürükleyen, gülünce güldüğü, mutluluğu ile mutlu olduğu, ağlamasına dayanamadığı, dinlemekten zevk aldığı ve hayatına yavaş yavaş sızan bir kadın var. Ve bu iki kişinin beraber olma fikri bile Ömer’in canını yakmaya yetiyor. Ömer’in en büyük eksisi sormamasından kaynaklanıyor. Evet, bu bir dizi olabilir, süre uzatmak için seçilen yollar da olabilir ama bir bölümde üst üste bu şekilde sahneler gelince insanlar ister istemez “neden ya, niye gidip sormuyor?” diyebilir ve demiştir de. Senaristin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Basit bir mum üfleme olayını kendi acısına çeken ve “neden?” diye soran Ömer… O soruyu asıl sana sormak lazım ya neyse.

Birine hediye almak önemli bir iştir. Alınan hediye karşınızdaki kişiye vermiş olduğunuz değeri gösterir. Sıradan, normal bir hediyeyi herkese almazsınız. Sevdiklerinize, değer verdiklerinize hediye alırken veya seçerken günlerce düşünür, en iyisine karar vermeye çalışırsınız. O hediyeyi düşünürken, alırken harcanan zaman çok kıymetlidir. Çünkü insanlar sadece sevdikleri kişiler için zaman ayırıp, emek verirler. İşte Defne’ de tam olarak böyle yaptı.

Henüz tam kabul etmese de Defne, Ömer onun için kıymetli ve önemli biri. En önemlisi kalbine aldığı kişi. İşte bu yüzden de biraz özel, biraz Ömer’in ruhuna dokunacak bir hediye ararken aklına geldi kitap. Uzun uğraşlar sonunda buldu bulmasına da her şeyin bir bedeli de var ve bazen bu bedeller bizi aşabiliyor. Oysa Defne çok şanslı bir gününde olabilirdi o gün çünkü parası kitaba çıkışmayınca ettiği çalışma teklifi kitapçı adam tarafından memnuniyetle kabul edildi. Defne sırf kitabı alabilmek uğruna Neriman’dan azar işitmeyi bile göze aldı. Yer yer sakarlıklarla, yer yer tozun verdiği etkiyle hapşırmalarla tüm kitapları elinden geldiğince düzenleyerek emeğini ve zamanını da katarak aldı hediye vereceği kitabı.

Diğer bir taraf olan mahallede ise tam üçgen son buluyor dediğimiz anda dengeler değişiverdi. İso ile konuşan Nihan kalbinin Serdar’da olduğunu açık açık söyleyerek kimseye ümit verme peşinde olmadığını göstermiş oldu. İso zaten biliyordu durumu, o güzel seven adam, adam gibi seven bir adam o yüzden çok dert etmedi, belki rahatladı ama üzülmedi. Onun derdi sevdiğim kız ne olursa olsun ama benimle olsun değil onun derdi sevgisini göstermek, sevdiğini gizlememek ve sevdiğini mutlu görmek. O yüzdendir son kez sarıldılar. Onca senenin hatırına, dostlukları hatırına ve en önemlisi sevgileri hatırına sarıldılar, sarıldılar da onları bir köşede sessizce izleyen Serdar’dan bihaber sarıldılar. Olayı komple ters anlayan Serdar ise yıkıldı, öfkelendi belki de kendini aldatılmış hissetti ve bu yüzdendir ki Nihan’a o lafları etti. Doğruları öğrendiğinde ne yapar bilinmez ama şu aşamada Nihan’ı çok fena dağıttığı aşikar.

Hediyesini alırken arayan Neriman’a anca giden Defne bir güzel paparasını yiyor yemesine de keşke sadece onunla kalsaydı diyoruz devamını görünce. Defne’nin de bi sınırı vardı Neriman’ın sürekli olarak yaptığı sıkıştırmalarına karşı ve sonunda patladı. Sürekli olarak, kıyafetten, saçtan, makyajdan dem vurup dış güzelliği ön plana çekmeye çalışan Neriman’a Defne iyi konuştu güzel konuştu! Ama en sonunda kalbi fena kırıldı.

Neriman’ı dizinin ilk bölümünden beri severek, beğenerek ve eğlenerek izlesek te bu bölümün son sahnelerinde ciddi olarak kızdık kendisine. Evet, Ömer’e karşı oynadıkları bir oyun olabilir ama yeğenini tanımış olmalıydı ve en önemlisi karşısındaki insanın da bir kalbi olduğunu bilmesiydi. Neriman her zaman ki boşboğaz Neriman ama kırıcı oldu bu sefer!

Ne diyor sevgili Ajda Pekkan şarkısında “Kendimi sakladım görmeyi bilenler. Vitrinime değil, iklimime gelenlere…”

Defne içinde durum bundan ibaret. Tamam, şaşalı bir hayatı veya malı mülkü olmayabilir, ücra bir mahallede ailesi ile kiralık bir evde de oturuyor olabilir ama bu demek değil ki Ömer bu kıza, bu haliyle aşık olmayacak! Tam tersi Ömer’in Defne’ye kapılma nedeni bu doğallığı ve samimiyeti. Sadece güzellik arasaydı Ömer etrafında onlarca güzel kadın var onlardan birisiyle pek âlâ olabilirdi. Yani Neriman iyi hoşta bazen çok boş konuşuyor.

Doğum günü kutlaması ise teknede son hız devam ediyor. Ömer’in gelmesiyle de Yasemin’in gevşemesi(!) bir oluyor. Hediyesi hakkında kendini övmek isterken Sinan’dan gelen golle bir anda afallıyor ve telaşa kapılıyor, çünkü Ömer kravat iğnelerini hiç sevmez!

Yasemin bir yanda kendi derdine yanarken tekneye Defne, Neriman ve Necmi üçlüsü geliyor. Defne kızın yüzü allak bullak Neriman’la konuşması sonucu. Nasıl olmasın ki? Gerçeklerin bu kadar acımasız bir şekilde yüzüne çarpılması hem de böylesi bir günde, Defne’yi ciddi anlamda kırıyor ve hayal aleminden çıkarıyor. Tam yeni yeni bir şeyler olacak diye düşünürken, küçük tatlı heyecanlar içinde kaybolurken böyle bir gerçek sarsıyor onu.

Ömer’se başka bir alemde o sırada. Defne’nin dağılmış yüzü onun kafasında Sinan’la olan bir duruma itiyor ve gene kendi kafasında kuruyor sağ olsun!

Defne daha fazla o ortamda olamayacağını anladığı anda teknenin alt katına daha yalnız olabileceği yere iniyor ve Yasemin’e bin bir emekle aldığı hediyesini Ömer’e vermesi için kendi elleriyle veriyor. Yasemin başta şüphelense de alıyor hediyeyi elinden.

1 2 3 4 5 6 7 8
Sıdıka Tuğba Şirin
27/07/2015 16:50
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR