Bir yanda bunlar yaşanırken mahallede ise Serdar, Nihan ve İso üçlüsü arasında yaşanan aşk üçgeni gündemin ana başlığını oluşturuyor. Açıkça belirteyim benim gönlüm İso’dan yana! Nasıl güzel bir sevmedir o öyle, nasıl bir kalptir bu adamda ki çözemedim daha doğrusu imrendim. Korkmadan sevmesi, sevdiğini söylemesi ve cesareti ile çok güzel bir adam İso. Önyargıları olmadan, gururuyla değil de kalbiyle seven bir adam İso, kıymeti bilinmeli!
Öte yandan akşam vakti içindeki enerjiyi atmaya çalışan Sinan topunu kaptığı gibi Ömer’in kapısında bitiyor bitmesine ama onun bu tuhaf enerjisinden rahatsız olan bir adet Ömer Bey varken bu isteği pek önemsenmiyor. Tuhaf kıskançlık halleri ile Ömer insanı bir kez daha çileden çıkarıyor. Sinan’ın içindeki enerjiyi Defne’ye olan ilgisine bağlasa da bunu Sinan’a pek belli etmeyip işi bahane etmesi ise kıskançlıktan gözlerinin nasıl döndüğünü gösteriyor bizlere. En yakınım dediği arkadaşına daha açık olabilse keşke diye geçirmiyor değiliz aklımızdan. Ahh be Ömer, ahh be…
Defne ise ekmek arası Esra ile beraber ağabeyi Serdar’ı sorguya çekiyor deyim yerindeyse. Nihan’ı, İso’yu anlıyor da işe yaramaz, hayta abisine konduramıyor durumu ve anneanneyi devreye sokma tehdidi ile bi güzel konuşturuyor Serdar’ı.