Derya’ya Nihat konusunda kızmıyorum. Derya da âşık olabilir, o da kadın ruhunun okşanmasını isteyebilir, o da bir adamın kollarında huzur bulmak isteyebilir. Bunca yorulmuşken ve bunca yara almışken, bir limana demir atıp dinlenmek isteyebilir. İsteyebilir işte… Ama yapmaz. Çünkü o Derya, dostlarını her şeyin önüne koyan ve kendisine yapılan en ufak iyiliği asla unutmayan Derya… Yiğit’e sırt mı çevirecekti, “Yapmam çünkü ben o adamı seviyorum,” mu diyecekti? Asla demezdi, asla… Canı ne kadar acısa da Yiğit’e yardım edecekti. Etti de… Sevdiği adamı kendi elleriyle “son”a gönderdi. Bundan sonra Nihat yaşasa da bir gelecekleri olmaz zaten… Zeliha Sultan’ın Nihat yüzünden öldüğünü öğrenen Derya, bir daha Nihat’ın topraklarına adım dahi atmaz. Üzülür, yıkılır ama en iyi bildiği şekilde meydan okur yine hayata: Kahkaha atarak…