Söylenmeden geçilmeyecekler: Emir, Kübra’yı almaya gidiyor ve otobüse atıyor kendisini. Kübra, gitmek istemediğini çok net belirtiyor ama Emir ısrarcı… O sırada muavin geliyor ve “Bir sorun mu var?” diyor, Emir elindeki yüzüğü gösteriyor ve “Aile meselesi, bize bırakın,” diyerek savuşturuyor muavini. Ve muavin bunu sorgulamıyor bile… Biz Emir’i biliyoruz ama o muavin bunu neden sorgulamıyor? Kübra neden gitmek istemiyor? Bu adam onu dövüyor mu, fiziksel ya da psikolojik şiddet mi uyguluyor, otobüsten indirdiğinde öldürecek mi? Sorgulamıyor, çünkü “aile meselesi” koyuyorlar adını… Bu yıllarca hep böyle olmadı mı zaten? “Aile meselesi, biz karışmayalım,” safsatası altında kocalarından şiddet gören kadınları görmezden gelmek alışkanlığımız olmadı mı? Ya da karakola gidip kocasının kendisine şiddet gösterdiğini söyleyen kadınları “Kocandır, affet,” diyip o adama iten de biz değil miydik? Ne kadar arkada ama aslında ne kadar göz önünde bir sorun, değil mi? Kaç kadının hayatını bitirdik bu safsata ile, kaç kadını katili ile “barıştırdık” ve kaç kadını uçurumun kenarına sürükledik.