Selin, Emre’nin evinden çıktıktan sonra Ali’yi takip ediyor, dün gece kavga ettiği çocukla buluşmaya gittiğini bildiğinden. Taksiyle yolunu kestikten sonra Ali yine bırakıyor sesini lodosa, estikçe esiyor, Selin tam o anda belindeki silahı görüp denize savuruyor. Bu da Ali’yi çözen hamle oluyor, öfkesinin altında yatanı yüzeye çıkartıyor ve asla yapmam dediğini yapıyor, ağlıyor. Selin tutarken, istediğin kadar ağlayabilirsin Ali, utanma.
Beni neden sevmiyor, diye soruyor, gözyaşları içinde kalbinden süzülürken tüm acı. Selin, daha sıkı kavrıyor, ağla, derken daha da sıkı tutuyor. Ali de ona sığınıyor, tutunuyor.
Lütfen artık kendini affet.
Sen sevilmeyecek biri değilsin.
Bu cümleler, öylesine etkili, öylesine içten ki, Selin acının kaynağına dokunuyor, kendini affet diyor, bırak kendinle savaşmayı.