PEMPEEEEKadriye: Vay be piremses sen altıncı paragraflara düşecek kadın mıydın? Ben niye hala senin nedametinden zerre etkilenmiyorum? Emine nasıl boyadı seni ama? Ciğerimin yağları eridi. Yalnız Emine’nin kadınlığına, anneliğine, insanlığına kaç yüz bin milyon puan verelim? Kendi deyimiyle; teliyle duvağıyla girdiği, bir gün güldüyse beş yıl âh çektiği o eve dönmeye zerre meyletmedi. İnsan demek ki yüzünün edep perdesini sıyırmadan da yaşayabiliyormuş. Ebru ve Baran’ın yüzüne bakamamak pahasına “Ben sana ana demem,” dedi yahu! Bu dizide üç sezon boyunca verilmiş en iyi ayardı. En ağır ayardı. Ayar gibi ayardı. Emine’ye bunları söyletebilen zekanın ve kalemlerin önünü kim kesiyor arkadaş? ☹
Emine’den 24 ayarlık kol saatini aldıktan sonra kaya toplaya toplaya kendini cezalandıran Kadriye; o kayaların altında kendini ezmedikçe nasıl inanacağız biz senin nedametine? “Evlatlarımın günahlarını yükledim,” falan diyor da Kendal’dan başka evladın var mıydı ki senin? Kendal’ın günahları da nereden baksan; takdir edersin ki damperli kamyon dolusu kaya falan eder. Sana inanmıyorum ve üzülmüyorum artık. Geçinizzz…