2003’te Angels of America’da erkek arkadaşına AIDS olduğunu söyledikten sonra terkedilen Prior Walter rolünü oynadınız. Böylesi zorlayıcı bir role nasıl hazırlandınız?
O dizi benim kuşağım için son derece önemli olan bir oyundan uyarlamaydı. 20li yaşlarımı New York’ta tiyatro çevrelerinde geçirdim. Oyunu defalarca izledim. Broadway’de de gördüm ve şansıma HBO’da bu dizide oynadım. Al Pacino,Meryl Streep gibi olağanüstü oyuncular ve Mike Nichols gibi bir yönetmenle çalışma şansını elde ettim.
Bence Prior Walter’ı sevmek çok zor. Aslında rahatsız edici bir karakter.
Harika! Ben de böyle olmasını istiyordum. Prior’ın erkek arkadaşı Louis’e gelince o da kötü biri değil aslında. Yalnızca ölümden korkuyor. Yani AIDS’e yakalanmaktan korkmuyor elbette ama sevdiği kişiyi ölürken görmek onu zorluyor. Elbette Prior ölmüyor, hatta peygamber oluyor. Olağanüstü bir eser. O rol çok zorlu, meydan okuyan bir roldü. Kendimi her gün sorguladım. Ama böyle bir projenin parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Weeds’de kimilerine göre uygunsuz olarak nitelendirilebilecek, sorumsuz, sürekli kafası iyi gezen amca Andy Botwin’i canlandırdınız. Bize rolünüzü anlatır mısınız?
Bence Andy Botwin kesinlikle uygunsuz bir adam değildi. Belki hedonist, birçok şeye düşkün ve tadını çıkaran bir tipti ama temelde ailesini seven, kimseyi incitmeyen bir adamdı. Bu rolü oynadığım için çok mutluyum.