2010 yılında ilk yayınlandığı günden bu yana Downton Abbey büyük ilgiyle karşılandı. İngiliz dramasının temel taşlarından biri olan Downton Abbey ilk başta Pazar akşamları ITV’de yayınlanan kendi halinde bir tarihi dizi olarak planlanmıştı. Bugün, diziyi dünyanın her yanında Farsça, Korece, Rusça artık aklınıza hangi dil gelirse, 160 milyonun üzerinde insan izlediği tahmin ediliyor. Downton Abbey’nin altıncı ve final sezonu 20 Eylül akşamı itibariyle başlıyor.
Dizi, 20 yüzyılın başında merkezinde sınıf ilişkilerinin yer aldığı İngiltere’yi, bir malikanede yerleşik Crawley ailesi ve hizmetçileri üzerinden anlatıyor. 1912’de Titanik faciasının ardından, Grantham kontunu bir endişe alır. Üç yetişkin kızı vardır ve ailenin varisi kazada ölmüştür. Yeni varis kuzen Matthew Crawley uzak bir akrabadır. Avukattır ve Crawley ailesi gibi üst sınıftan akrabalar tarafından yetiştirilmemiştir. Olaylar gelişir.
Neden bu kadar seviliyor?
Downton Abbey’i dünyanın neredeyse her yerinde bir çok insan izliyor. Elbette kahya ve uşak arasındaki farkı bilmeyen, sınıf sistemine yabancı bir çok insan için dizideki ilişkiler, kurallar tuhaf ve ilginç. Gazetelerin ütülenmesi, kimi çalışanların hiçbir şekilde insan içine çıkarılmaması, ast üst ilişkisi birçok kişi için şaşırtıcı olabilir. Hane halkının tarzı, bugüne göre daha resmi olabilir ama öte yandan işte tam da bu sebepten dizi daha çok seviliyor sanki. Kaba saba, banal ilişkilerin egemen olduğu dizilerden sonra Downton Abbey’nin zarafeti ekranlara kuşkusuz özlenen bir tat getirdi.