Bu işlere başlama hikayesini biliyorsunuzdur belki, çünkü bir kaç kere röportajlarda anlatmış Neslihan ama ben yine de kısaca bahsedeyim: Bir kaç ay önce rahmetli olan babası şöför, annesi ev hanımı. Kendisinden yedi yaş büyük bir ağabeyi var. Sekiz yaşında televizyon izlerken oyuncu olmaya karar veriyor, 13 yaşında da hep adını duyduğu bir ajansın telefonunu Bilinmeyen Numaralar servisinden bulup, kaydolmak için neler yapması gerektiğini öğreniyor. Öğrendiklerini derhal annesine aktarıyor, fotoğraflar çektirip ajansa kaydını yaptırıyorlar. 13 yaşındayken ilk filmi Vahide Gördüm’lü, Çetin Tekindor’lu İlk Aşk geliyor. Sonra Yaprak Dökümü, artı başka diziler ve iki film daha. Hayatının kontrolünü minicikken eline almış, istediğini yapmış bir genç kadın Neslihan Atagül. Tabii bu konuda ailesinin hiç eksilmeyen desteğinin altını çiziyor. Annesinden, abisinden hiçbir şey saklamamış, her şeyi onlarla görüşerek, onlara haber vererek yapmış. Okuldan kaçarken bile önce annesini arayıp, sonra kaçarmış. Hala aileyle çok yakın ilişki içinde. O aileye artık 7,5 - 8 aylık bir yeğen ve tabii Kadir Doğulu da katılmış durumda. Bu kayıp süreciyle de Kadir Doğulu’nun ailesi de dahil, hep birbirlerine destek olarak başa çıkabilmişler.

İLİŞKİ DURUMU

Bu kadar Kadir Doğulu dedikten sonra, her “Kadir” deyişinde gözünün içi ışıldayan Neslihan Atagül’e ilişki durumunu sormamak olmazdı elbet. Önce güzel haberi verelim. Neslihan Atagül ve nişanlısı Kadir Doğulu büyük ihtimalle bu yaz evleniyor. “İki yıldır beraberdik zaten. Ben bir evlilik teklifi aldım ve hemen ardından böyle bir karar aldık, nişanlandık. Evlilik yazın olacak büyük ihtimalle. Her şey yolunda,” diyor Neslihan Atagül. Kara Sevda başlarken Hürriyet’ten Hakan Gence “Kara sevdaya düştünüz mü hiç?” diye sormuştu. “Ak mı kara mı bilmem ama sevdadayım ben,” cevabı aklımdan çıkmamış. Sinyali o zamanlardan vermiş işte. Allah mesut etsin diyerek hemen Büyük Hala moduna geçiyorum. Yalnız, endişeli Büyük Hala. Malum, insan vapura binerken bile bir kaç kez düşünüyor, çocuk sahibi olmayı nasıl düşünür bu ortamda şahsen merak ediyorum. Elbette onun da, arkadaşlarının da kafası karışık bu konuda. Bu ortamda çocuk doğurmam diyen tanıdıkları da var. Ama itiraz edişinden ben onun bu konuda olumsuz bir kararı olmadığını çıkarıyorum. “Konuşuluyor hep, bu ülkede çocuk doğurmak istemeyenler var. Belki senin doğuracağın çocuk bir şeyler yapacak bu ülke için? Tamam, çekip gideceksin de nereye? Kalman lazım ki ülken için bir şeyler yapabilesin.”