Sezon Finali’ne hazır mıyız? Ne olursa olsun Oscar alemin kralıdır; tatlıların künefesi, topçuların Messi’si, şarkıların Bohemian Rhapsody’si. Hepsinin olduğu gibi Oscar’ın da hater’ları var elbet; onlara elveda deyip, kalanlarla yolumuza devam ediyoruz, her şekilde; Oscar gecesi, sezonun en eğlenceli etkinliği. Bakalım menüde neler varmış. Tahminlere buyurun.
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU:
Jennifer Jason Leigh - The Hateful Eight
Rooney Mara - Carol
Rachel McAdams - Spotlight
Alicia Vikander - The Danish Girl
Kate Winslet - Steve Jobs
Kim Kazanır: Çekişme Alicia Vikander ile Kate Winslet arasında. Normalde işin kim kazanır kısmına hiç duygu karıştırmamaya çalışıyorum ama The Danish Girl açık ara ödül sezonunun en anlamsız filmi. Alicia Vikander Akademi için taze bir isim ama Eddie Redmayne’den kaynaklı aşırı oyunculuğu fazlasıyla göze batıyor. Bir de işin “yardımcı” kısmı nerede anlamadım ben. Az farkla Kate Winslet diyorum.
Kim Kazanmalı: Adaylar ilk açıklandığında kategoriye ısınamamıştım ama filmlerin üstünden zaman geçtikçe adayların hepsini evladım gibi sevmeye başladım. The Danish Girl’le ilgili herhangi bir şey hariç. Kate Winslet ve Jennifer Jason Leigh’nin çok önemli bir ortak özelliği var, ikisi de filmleriyle ilgili tek güzel şey. Yine de benim oyum Rooney Mara’ya, Cate Blanchett’e hepimiz aşığız, bizden daha âşık olmayı başarmış.
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Christian Bale, Büyük Açık (The Big Short)
Tom Hardy, Diriliş (The Revenant)
Mark Ruffalo, Spotlight
Mark Rylance, Casuslar Köprüsü (The Bridge of Spies)
Sylvester Stallone, Creed
Kim Kazanır: Şurada belki de en hak etmeyen isim ama Sly ödülü alınca bi’ duygulanırız bi’ hislere boğuluruz fena mı? Bazen her şey hak etmek değil bu ödül yarışmalarında; ödülün hikayesi kendisinden daha ilgi çekici oluyor. Bir de Stallone’nin kimlere teşekkür edip etmeyeceği tartışması var, her türlü win-win.
Kim Kazanmalı: The Revenant’la ilgili uzun uzun konuşuruz da, benim tuttuğum filmlerden biri; derdi çok fazla anlatılmış, eskimiş ve yıpranmış olsa da sinema salonunun büyüsünü geri getirmesiyle özel. Tom Hardy de filmi özel kılan ikinci etken, Mark Ruffalo’yu çok seviyorum ama çıldırdığı sahne yakışmamış, Bale yerine Carrell olsa iki kez düşünürdüm, Rylance üst düzey; ama benim oyum Hardy’ye.
EN İYİ ÖZGÜN SENARYO
Casuslar Köprüsü (Bridge of Spies)
Ex Machina
Ters Yüz (Inside Out)
Straight Outta Compton
Kim Kazanır: Sezonun en iddialı filmlerinden Spotlight, gecenin en büyük bilinmezi aynı zamanda. Yine de en rahat kazanacağı ödül burada. Kategorideki tek rakibi Inside Out’a büyük ödüllerden birini vermeye Akademi hazır değil.
Kim Kazanmalı: Normal şartlar altında yıllık Coen’ler dilenciliği kotamı burada hunharca doldururdum, bence an itibariyle Hollywood’un en iyi senaristleri kendileri; ama Bridge of Spies’da Spielberg muhafazakarlığına kurban gitmişler. Spotlight’ın senaryosunda neyin fark yarattığını ben tam olarak çözemedim, hikaye FİLMİMİ ÇEKİN diye bağırıyormuş zaten. Ben gönül rahatlığıyla Inside Out’a verirdim, en azından özgün kelimesinin altını hakkını vererek dolduruyor.
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Büyük Açık (The Big Short)
Brooklyn
Marslı (The Martian)
Gizli Dünya (Room)
Kim Kazanır: Aslında işlerin komplikeleştiği yer burası, burayı da The Big Short kazanıyor, En İyi Film yarışı Mart ayını yeni atlatmış bir kedinin yumağına dönüyor. Bu da gecenin yarışmasız kategorilerinden biri.
Kim Kazanmalı: Sen kazanmalısın sevgili okuyucu, evet evet sen. Senaryoların vasatlığına rağmen yazıyı buraya kadar okuyup merak ettiğin için, Oscar gecesi de bu kategoriyi hevesle bekleyeceğin için, bu ödülü herkesten çok hak ettin sevgili okuyucu. Ama dersen ki The Big Short perdeye aktarılması zor bir kitap, üstelik dördüncü duvarı yıkarak özel bir iş yapmışlar, sana katılırım okuyucu.