4. Tony’nin ilk bölümdeki panik ataklarını tetikleyen, evinin havuzuna yuva yapmış ördek yavrularının kanatları gelişince havalanıp gitmeleriydi. Bu Tony’de hem evdeki hem de işteki ailesini kaybetme korkusu uyandırıyordu. Türkiye’de en son yaban ördeği 1937’de görüldüğünden dolayı, aynı işlevi Ekrem’in bahçesinde yavrulayan bir sokak köpeği görüyor. Her Türk gibi ben de sokak köpeklerine ve sokak köpeği yavrularına aşinayım. Bu kadar farklı renk ve türde yavrulayan bir sokak köpeği görmedim. United Colours of Benetton gibi mübarek.
5. The Sopranos’daki sevdiğiniz karakterlerin neredeyse hepsi Türk versiyonunda da var ama ya gereksiz bir şekilde gençleştirilmişler ya da sivri tarafları körleştirilmiş. Mesela Tony’nin ünlü sağkollarından birinin adı ‘Big Pussy’dir. Aynı karakterin Altındağlı’daki ismiyse Paşa. Freudyen bir rastlantı mı, yoksa zeitgeist’ın ürünü mü yorum size kalmış. Tony’nin babasının sağ kollarından biri olan ve Tony’ye de akıl hocalığı yapan Yahudi gangster Hesh karakteri, Altındağlı’da Hacı diye bir adam olmuş. Hesh daha önce müzik endüstrisinde de çalışmış ve siyahi kadınlardan epey hoşlanan bir amca olarak çizilir. Hacı’da bu gibi özellikleri beklemiyorum. Aynı şekilde, Tony’nin karısı Carmela’nın yeğeni ve Tony’nin kol kanat gerdiği Christopher’ın Türk versiyonu Arka Sokaklar dizisinden fırlamış gelmiş. Kabadayılığı bırak dayı olmak için bile çok küçük. Olsa olsa küçük enişte olur. The Sopranos’dan yatay geçiş yaparken şaftı kayan bir diğer karakter de Tony ve Carmela’nın içkiye düşkün papazları. Peder Intintola, dizinin en iyi bölümlerinden College’da Carmela’yla aşna fişne yapmanın ucundan döner hatta. Altındağlı’da bu karakterin dini özellikleri adapte edilmemiş. Bu şekilde de aile tarafından saygı gören ama biraz tekinsiz olan kendiyle küs bir adam olmaktan çıkıp, Ekrem’in fitil olduğu bir yancıya dönmüş. Buraya kadar iyi de, bir sahnede gecenin yarısı Ekrem’in karısıyla baş başa evde Kemal Sunal filmi izliyorlar. Bu gerçek hayatta olsa kan çıkar, üçüncü sayfa haberi olurlar direkt.
6. The Sopranos’un ilk sezonunda Tony’nin sosyopat annesi ve yaşı epey ilerlemiş ama hırsından hiçbir şey kaybetmemiş olan amcasıyla arasındaki mücadele, yaşadığı profesyonel kavgalardan çok daha öne çıkan bir tehditti. Aynı ikilemi Altındağlı da yaratmak istiyor ama başarılı olamıyor. Bir kere Aydemir Akbaş’ı Uncle Junior rolünde görmek zor. Ne yalan söyleyeyim, gözlerim İbrahim Tatlıses’i aradı. Ankaralı Tony Ekrem’in annesi de ha düştü ha düşecek; bunamasına ramak kalmış; yatalaklıktan gün alan bir sefil değilmiş de, 1986’da zaman makinesini bulup günümüze gelen Semra Hanım’ın Papatyalarından biriymiş gibi bir hali var.