Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Wild Tales (Asabiyim Ben)
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı olan Wild Tales (Asabiyim Ben) vizyonda. Damian Szifron’un yönetip, senaryosunu yazdığı bu film altı adet kısa filmden oluşuyor. Hepsi birbirinden yaratıcı ve mizahını toplumun çökmüş ahlaki yapısından alan, insanın insana yaptığı kötülüğü bir çeşit karma felsefesiyle sunan bu filmlerin ortak mevzusuysa insan doğası ve asabiyet.
Her insanın başından geçebilecek, kimi zaman sıradan, kimi zaman büyük tepkiler verdiğimiz olayları, kara mizah bir komedi şeklinde izliyoruz. Film Arjantin’in ahlaki sistemini, toplumun yozlaşmasını aslında ağır bir şekilde eleştiriyor ve bunu yaparken de evrensel bir dil kullanıyor.
Altı filmin ilki hayatı boyunca mobbinge maruz kalmış Gabriel Pasternak’ın kısacık intikam öyküsünü anlatıyor. Bir insanın dayanma sınırlarının ne olabileceğine dair anlatılardan oluşan filmler serisinin başı olan bu kısa en basit tabirle “güldürürken düşündürmenin” kapısını aralıyor.
Gerçekten bir insanın zorluklar karşısında dayanma sınırı nedir? Bu zorluklar karşısında ne tür tepkiler verebilir? Bu zorluklar nedir? O kadar çok soru var ki filmin size sordurttuğu. Bir başka hikâyede babasının ölümüne, ailesinin dağılmasına, başka bir kente taşınmak zorunda kalmasına neden olan bir adamla karşılaşan kadının öyküsü var. O kadar çaresiz ki, yapabileceği hiçbir şey olmadığını biliyor. Ya da yapacaklarının sonuçlarından korkuyor. Ama anlatılan ezilmişlerin hikâyesi olduğunda ve siz başkasının hikâyesine dâhil olduğunuzu düşünseniz bile artık o hikâye de sizin oluyor. Kızıyorsunuz, hırslanıyorsunuz, intikam almak, sinirlerinizi boşaltmak istiyorsunuz. Sizin yapamadıklarınızı yapacak cesur insanların olduğunu da biliyorsunuz.
Hikâyelerin her biri aynı bütünlükte! İnsanının doğası gereği asabiyeti ve bununla başa çıkma yollarını izliyoruz. Ve her seferinde insan, insanlığını korumak için adım atıyor. Film sizi ters köşeye yatırmıyor ve içinizdeki o rahatlama duygusunu, “keşke şöyle olsa” dediğiniz andaki o “keşke”yi yaşatarak sağlıyor.
Eğlenceli dozu yüksek olsa da, hayata dair yaşanmışlıklarınızı, tanıklıklarınızı sorgulamanız adına değerli bir film. Filmin kurgusuydu, görüntüsüydü, ışığıydı, sesiydi bunlar bir köşede dursun film anlattığı hikâyelerle öne çıkıyor…
Filmin fragmanı:
