Kendini eve atan Selin ortalığı yıkmaya başladığında Ali ve kızlar kapıya dayanıyor, Selin’e ne olduğunu merak ediyorlar, en çok da kendine zarar vermesinden korkuyorlar. İçeri girdiklerinde ise elindeki makası o hiç kıyamadığı elbiselerine geçirmişken buluyorlar.
Selin anlatmakta direndikçe Ali daha yoğun bakıyor gözlerine çünkü biliyor biraz daha baksa görecek özünü, biraz daha baksa bulacak nedenini.
“Bir şey yok,” diyor Selin, yokmuş gibi sahiden, “Olur bana arada öyle,” diye geçiştiriyor. Ali biliyor ama neden yıkıldığını; bilmese de görüyor gözlerindeki kırgınlığı, yanaklarını gülümsemeye zorlayışını, biraz sonra ağladı ağlayacak sesini duyuyor.
Ne dese, ne kadar ısrar etse anlatmıyor Selin, Ali yine de anlıyor ama bilmese de nedenini.