Bölümün en büyük bombası, Güneş’in itirafı ile patladı. Haluk’un yanına tekneye giden Güneş, hikayedeki eksik kısmı anlatmak istiyor ama Haluk duymaya o kadar da hevesli değil. Belki ne duyacağını az çok bildiğinden, belki de duyacağı şey en büyük kabusunu yeniden yaşatacağından. Güneş, Haluk verdiği dosyayı gördükten sonra her şeyi anlatıyor. Haluk yıkılıyor, Haluk kendini paralıyor, Güneş de onun kadar perişan ama Haluk şimdi dokunmaya kıyamadığının koparıldığını duyuyor, üstelik çok çok küçükken. Haluk’u bu kadar derinden etkileyen sadece bu değil tabii, çocukluğundan kalan başka bir yara kaşınıyor, yeniden kanamaya başlıyor Güneş’in anlattıklarıyla.