Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Yaralı, tepeden tırnağa herkes yaralı
Sezon: 1 Bölüm: 14

Yeter duymak istemiyorum, yeter!
Haluk yıkıldığında, Güneş “Zafer diye biri yok artık hayatımızda,” diyor. Oysa Zafer diye biri artık tam da aranızda, hayatınızda. Bu öyle kolay unutulacak, unutulup yola devam edilecek bir şey değil ki.

Haluk, Güneş’e verdiği söz uğruna aramıyor Zafer’i, bunun bir bedeli elbet olacak, Haluk da söylüyor zaten ama şimdi değil.

Güneş, uyuduğunda ise Haluk tam anlamıyla çıldırıyor. İç sesi dışa vuruyor, cinneti yaklaşıyor, tüm kabusları gerçek oluyor.

Anne, diye ağlıyor içinde çocukluğu yara olan her adam gibi. Anne, diye sayıklıyor. Ardından kendini kaybedip saldırıyor birine, bir ona geçiriyor yumruğu, bir Zafer’e, bir Ahmet’e. Peki neden Ahmet’e? Aralarındaki bu uzaklığın, sürekli laf çarpmaların nedeni ne, neyi paylaşamıyorlar. Güneş’i evet ama bu sorun yeni değil, bu sorun daha eski, daha derin.
İşte tam bu sahnede ben gözlerimi kocaman açıp Emre Kınay’a hayretle bakıyorum, kendisini Yedi Tepe İstanbul’dan beri izleyen biriyim, her zaman iyiydi elbette ama Haluk Mertoğlu ile gönlümde zirveye oturdu. Alkışları şuraya bırakıyorum.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
İrem Pelin Sönmezer 
22/09/2015 17:11
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR