Damla-Ezgi-Deniz üçlüsü ile açılışı yapıyorum. Hatırlarsanız geçen hafta Ezgi’yi oyundan alıp Damla ve Deniz izlemek istediğimi söylemiştim. Hala dediğimin arkasındayım. Ezgi’nin güvensiz halleri arayıp da bulamadığımız Hint kumaşlı damat adayı Deniz’i üzdüğü kadar beni de yoruyor.
İmkân verilse Ezgi’yi omuzlarından tutar ve onu sarsarak “Aklını başına topla, poğaça gibi çocuğa yazık ediyorsun!” diye bağırırım. O derece sevmiyorum kendisini. Hâlbuki ki ilk bölümlerde ne çok eğlenirdim ve Damla’ya gıcık olurdum. Meğer kızın sorunu kendisi değil annesiymiş. Denklemden onu çıkartınca Damla dünya şirini bir insan oluverdi gözümde. Hele Deniz’e Ezgi için akıl verirken söylediği laflar, keyiften dört köşe oldum.
Her ne kadar barışmalarını istemesem de Damla’nın bu darkside’ı bırakmış hallerine bayılıyorum. Sanırım onun başını da üç numaralı abi Polat’la bağlayacaklar. Her ne kadar gönlüm Deniz ve Damla’dan yana olsa da senaristlerin ana kurguyu değiştireceklerini düşünmüyorum. Yine de böyle bir düşünce olduğunu bilsinler isterim. Destekleriz yani, hiç sorun değil. Gerçekten!