Bütün düğümler birer birer çözülürse dizide yeni düğümler atılması gerekmez mi?
Yoksa düğümsüz ilerler mi dizi?
Sanmam.
O yüzden birkaç düğümü kuvvetlendirip yoluna devam ediyor hikâye.
Zafer’in piyasadaki imajı, paralarının ve uyuşturucunun yakılması ile çizik çizik oluyor. Sakinliğiyle işleri kotaran Zafer’in yerine, dış aksiyonu birazcık daha sinirli bir adam geliyor. Birilerinin başına poşet geçirip öldürmek zirve aşaması değil Zafer’in, daha da ilerisi ve çok daha ilerisi olacak, var yani. Sonrasını söyleyeyim size: Bahri’nin hamlesine karşılık birkaç hamle yapacak Zafer ve başarılı da olacak. Fakat en büyük hamlesi Ayşegül üzerinden kurgulanıyor, ne yazık ki başarılı olamayacak bir hamle. Zafer, dizinin sonuna yaklaşırken kendi kazdığı kuyulardan birini düşecek. Muhtemeldir ki kızı da ölecek. Hatta kızı, Zafer’in ne naneleri ağzında çevirip durduğunu öğrendiği için bile ölebilir.
Zaten büyük kötülükleri büyük şovlarla gizlemeye çalışması sonunun da BÜYÜK olacağının işareti değil mi? Pekâlâ öyle.
Kaldı ki Bahri’yi öldürmek için ortaya fırlaması, kurşunun Poyraz’a gidip Bahri’nin Poyraz’ı yeniden sevmesine neden olabilir gibi görünüyor gören göze. Hatta, kesin öyle olacak. Kesin. Anlaşalım bu konuda.
Sadreddin, Ayşegül und Poyraz birlikteliğini jurnallerken ne düşünüyordu bilemiyorum ama bir sonraki aşaması başarılı olmazsa kendini dibin dibinde bulabilir. Tehlikeli sularda kulaç atarken, daha da derinlere dalmayı ve o derinden kum çıkarmayı kafasına koydu. Fakat Sema faktörü çok önemli burada. Sema gibi bir kadını köşeye sıkıştırmaya çalışan Sadreddin, gün gelip Sema’nın onu ringde yerle bir edişine şaşırmamalı. Sema bekler, bekler ve sırtını yere getirir Sadreddin’in. Boşuna sırıtmasın Sadreddin. Boşuna sırıtıp da sinirleri germesin. Bizi de çileden çıkarmasın. Tansiyonum çıkıyor valla. Şekerim düşüyor. Kolesterolüme bir şeyler oluyor. Midem bulanıyor. Sadreddin’e vücudum kötü reaksiyon gösteriyor. Anladınız mı? Anlayın n’olur. Ayşegül zaten yeterince delirdi Sadreddin yüzünden. Songül ise hamile olduğu yalanını Bahri’ye söyledikten sonra işlerin farklılaşacağını düşünüyor olabilir fakat ben de şunu düşünüyorum, Bahri bunu duymaz mı? Büyük mutluluğunu üzerine kurduğu durumun yalan olduğunu öğrendiğinde Songül’ü kendi elleriyle tutup, güzelce koltuğa oturtup, ağzının payını verip, karşısında bütün çıldırışlarını sergilemez mi? Ne yazık ki bu sahneyi göreceğimizi düşünüyorum, hem de yakın bir gelecekte. Ayrıca Sadreddin’in çocuk sahibi olamayışı, Songül’ün bu bilgiyi saklayıp gidip başka birinden hamile kalmaya çalışmasına neden olacak.
Bir Sadreddin, iki Songül, üç Ünsal, dört Mümtaz- hepsi beni delirtecek.