Stark cephesinde durum stabil. Jon Snow riskli planının kolay kısmını halletti, sıra zor olana geldi. Yabanıllarla Gece Gözcüleri Duvar’ın güneyinde gönülsüz bir ittifak kurdu ama Alliser Thorne’un da yarım iltifatında belirttiği üzere Jon’un iyi kalbi dolayısıyla atıldığı projenin çökmeme ihtimali çok düşük. Evet, Ak Gezenler ortak düşman ama Ak Gezen görmeyen onlarca Gece Gözcüsü’ne durumu anlatmanın zorluğu da ortada. Bu tür gönülsüz koalisyonlar, hele bir tarafın sayısı öbüründen fazlaysa, bir araya gelme sebepleri ne kadar soylu olursa olsun bir noktada mutlaka patlak verir.
Arya ise sabrının karşılığını alanlardan. Ölüm listesinin tepesinde bulunan isimlerden Meryn Trant kucağına düşüveriyor birden, Starklar’ın öcü başlıyor artık belki de. Meryn Trant’i hatırladınız mı? Arya’nın kılıç hocası Syrio Forel’i öldüren, Joffrey’nin emriyle Sansa’ya yumruk atan ve elbisesini yırtan Joffrey’nin sadık köpeklerinden. Cersei yeni Ekonomi Bakanı Mace Tyrell’i (Margaery’nin babası) krallığın borçlandığı Iron Bank ile anlaşmak üzere gönderdiğinde yanına Meryn Trant’ı da katmıştı.
Katmak demişken katıksız şerefsiz Meryn Trant’tan nefret edenler ve daha da çok nefret etmek isteyenler için çekilmiş sahnelerde kendisinin bir de pedofil olduğunu öğreniyoruz. Seyirciye ikili fake atma konusunda ne kadar ustalaştığını da görüyoruz dizinin burada aslında. Bizim hem kurgudan daha da çok fanteziden alışık olduğumuz şekilde Arya’nın tecavüze uğramak üzere olan o ufacık kızı kurtarmasını bekliyoruz çaresizce, bir yandan da daha küçük birini isteyen Meryn Trant’ın önüne Arya mı atılacak diye tırsıyoruz. Geleneksel Game of Thrones kodları sebebiyle ikisi de olmuyor, çünkü ikisi de Meryn Trant’ın ölümüyle sonuçlanırdı muhtemelen. Öyle bir adalet duygusu yaşatmıyor dizi asla.