Emine büyük sırrı öğrendikten sonra tam davranması gerektiği gibi davrandı. Emine oğlu için hayatından vazgeçmiş bir kadın, anaymış büyükmüş demezdi o. Asım’ı da aldı Maraş’a gitti. Buraya kadar tamam, harika hatta, ama niye bir daha hiç görmedik bu ikiliyi? Melek ve Sabri’nin peşinde az koşsaydık olmaz mıydı? Geri dönecekse eğer; ki muhtemelen döner, bu acımadan lafları sonuna kadar sokan, baştan ayağı boyayan Emine’yi devamlı görmek isterim açıkçası. Si yu beybisi, öperim.
Kenan konusunda artık hakikaten dişe dokunur şeyler görmek istiyorum ben. Kendal’ın dalga geçtiği kadar var yani. Adam’ı sadece kahve içerken görmekten BIK - DIM! Söğüt gölgesi mi bura? (ahahsgffgdhdh ya yalan yok baya iyi güldüm bu lafa seyrederken)