Ayşegül de artık ne yürek mi yedi, cesaret hapı mı içti neyse, maşallahı vardı yine. Yanlış anlamayın kızmıyorum, -tek bir nokta haricinde- Poyraz’dan habersiz kalkışması bu işlere. Adil’le bir kez daha karşılaştı kliniğin açılışında. Zor tuttu kendini. Böyle bir masanın üstüne çıkıp atlayacak adamın üstüne diye bir ufak tırsmadım değil. Dayanamadı gitti savcıya bir bir anlattı. Savcı geldi, emniyet amirine sordu. Tam ağzımı açtım bu emniyet amiri didım, hiç tekin değil didım, sağolsun yanıltmadı beni tak aradı Adil’i, böyleyken böyle dedi. Savcıya delilleri vermeye gitti Ayşegül sonra, Poyraz da peşinde. Adil’in adamı da savcının peşinde. Ortalık karıştı, silahlar patladı. Savcı öldü, Adil’in adamı yaralandı. Adamı öldüremeyecek kadar vicdanlı gülle bülbül ise aldılar Meltem’e götürdüler. Sonrası şenlik, koca bir bölüm boyunca yüzümüzü güldüren tek yerdi sanırım.