Kendimi şu an akıl hastanesinde son cümlesini yazan Poyraz gibi hissediyorum. Bu yazıya başlamak benim için oldukça zor, bitişi çok daha zor olacak. Aslında bitsin istemiyorum ki. Ben bu dizi (dizi demek saçma aslında hayatımızın ta kendisi) için binlerce cümle kurabilirim. Sıkılmam, bunalmam. Sayfalarca anlatırım Poyrazcım Karayel’i , onun biricik aşkını, en masum oğlunu, öz babasının yerine koyduğu Bahri Baba’yı, kardeşi Meltem’i, anca beraber kanca beraber dediği tayfa grubunu, Poyraz evi, Beyaz evi, Bahri evi, Meltem mekanı, Emniyet Müdürlüğü’nü bile sayfa sayfa yazabilirim. Çünkü hepsinin bir dili var, hepsi o kadar çok şeye şahit oldu ki bizimle. Dinlemesini bilene anlatıyorlar, siz de nakış nakış işliyorsunuz sözcüklerinize.. Ama içinizin kaldırabileceği, yumruğunuz büyüklüğünde olan kalbinizin dayanabileceği cümleler kurmak bir hayli zorluyor insanı.
Bölüm hakkında yazı yazmak hiç bu kadar incitmemişti beni. O kadar güzel gidiyordu ki her şey..
Öncelikle;
Bahri Baba kurtuldu.
Savaş hak ettiği gibi öldü.
Girişim bitti.
Meltem’in hafızası inanılması güç bir şekilde geri geldi.
Eda, Poyraz sayesinde emniyette çok önemli bir pozisyona geçti, sonra kızı Seçil’e kavuştu.
Songül yine paçayı kurtardı ve bu sefer Sadreddin’e gerçek anlamda kavuştu.
Poyraz ve Ayşegül dağ evine gitti.
Nevra öldü. (BÜYÜK YANILDIM)
Buraya kadar istediğimiz, düşlediğimiz ne varsa oldu. İzlerken yüzüm gülüyor, ama bu işte bir terslik var diyordum içten içe. Çünkü normalde izlerken ölmek ister ama sürünürdük. Şu an sürünmüyoruz adeta mutluluğa koşuyoruz. İşte o güzelim karavan, içinde dünyanın en güzel aşıkları, Poyraz’ın Ayşegül’e söylediği ilk parçada çalıyor. Ne diyor ‘’Elleri ellerime, gözleri gözlerime, saçları saçlarıma karışan bir sen olsan..’’ O an hem gözlerimden kırmızı kalpler çıkıyor, hem şarkıyı söylüyorum, hem de için için düşünüyorum. Şimdi ne olacak?
-Trafik kazası mı?
Yok deve.
-Bomba mı yerleştiler acaba karavana, şimdi bam diye patlamasın?
Kızım tüm kötüler öldü ya kim yapsın bunu.
-Kalp krizi geçirse biri?
Bu kadar mutluyken kalp krizi geçirip tarihe bu şekilde yazılmak istemezler herhalde.
İyi de ne o zaman? Bütün kötüler öldü her şey bitti. Ne olacak şu finalde derken benzinin bitme sinyali vermesiyle ‘’Tek derdiniz bu olsun abi,’’ dedirten beni sonradan büyük hayal kırıklığına uğrattılar.