*Nihan'ım gel seni Ömer'e götürücem, ama bebeğini de al gel. Defne Ömer'in boynuna atlayıp "hala teyze karışımı bir şey oldum" demeyi unuttu, biz seninle "Merhaba biz geldik, hamileyiz," deriz, kırmızı kapının önünde olur mu? Hem koca bir tencere çıbık makarna yapmış bizim için, karnımızı doyururuz. Nasıl gülüyorum anlatamam. Ak akçe kara gün içindirse, Nihan'ın "içine Koray Sargın kaçan halleri"ne de öyle bayıldım ki. Serdar Bey'imiz de bunca zaman yaptıklarını ödüyor. Az bile yapıyon Nihan, oh olsun Serdar'a, Sevgili Osman Akça ne olur sen üstüne alınma:) En favorim neydi? Tabii ki de Fikret'e "Sen salak mısın?" diyen Nihan'dı. Ama Nihan'a kızmayacak mıyım, elbette kızacağım, bizim safozu ateşlere attı zengin olduğunu sandığımız hanımı karşısında görünce.

Hep dedim ki "Şu Nihan oyunu bir hatırlasa, hatta gerekirse gidip Ömer'e anlatsa," falan filan işte. Ama bu şekilde harekete geçmesi çok bir yanlış oldu sanki. Buna birazdan değineceğim. Ben mahalle sahnelerini çok seviyorum, işletme okuyan bir insan olarak öyle anlamsızca sürekli batma eşiğine gelen bi Passionis izleyeceğime, mahalle sahnelerini izlemeyi tercih ederim. İnsanın içinde, "insancıl" taraflarını hissettiriyor bu bana.

"Benim işim ne zaten," diyip Nihan'ı rahat ettirmeye çalışan İso'm, mahalleye fazlaca yakışan Sadri Usta'm, baba olma telaşesine düşmüş şaşkın Serdar, torun bekleyen Türkan Teyze'm, ekmek aram ve en çok hamile olan Nihan. Defne ve Ömer eksik mi dediniz resimde? Bence de! He bir de yanlarında Koray Sargın olsun diyeceğim ama, Koray'la Nihan birlikte bol bol yemek yiyip, dedikodunun dibine vursalar ya diyeceğim de beklentilerimin karşılığını bulamam diye içime atıyorum.

*Koray Sargın, en çok sen hayatım. Kışdan sonra gelen baharı sensin yüreğimin. Baharla gelen ihtimaller, senin zengin olman, dünyaca ünlü olman, Gallo Defilesi yapabilmen olsun. Biz senin yalıda oturabilme ihtimalini sevdik zaten. Her haline, her tiplemene çok gülüyorum Onur Büyüktopçu, efsanesin!

Koriş'imin hayallerine zebani gibi çöken Sinan ve Ömer'i haklı görüyorum ben. Evet sözleşmesinde dışarı ile çalışabilir gözüküyor ama o şirketin minnak ortağı Koray Sargın. Herkesin tarafını belli etmesi muhtemel şu günlerde, herşeyden önce o arkadaşlarını satamaz. Tabii bunu Koriş akıl etmeliydi ama Ömer'le Sinan onun o kazandibilerle meşgul aklını yormak istemedi diyelim^^

*Aylar sonra iki lafın belini kırabilmeye çok yaklaşmış Defne ve Ömer. Her ne kadar neden mesajlaşıyorsun, ara konuş diye düşünsem de "yerim" "yersin? beni?" li, aşık halleri çok sevdim.

Yalnız içimin almadığı şeyler var. Romantik komedi dizimin iki başrolü olan Ömer ve Defne'nin 23. bölüm'den itibaren beklediğimiz, "sevgili" olma durumlarının nasıl gerçekleştiğini görmek isterdim. Çok yumuşak ifade ettim, ne demek görmek isterdim? Görmek zorundaydım. Çünkü en son bıraktığımda, Ömer Defne'nin kendisinden sakladığı şeyi öğrenmeden sevgili olmayacakları konusunda netti. Birlikte sahneleri az demekten zaten dilimizde tüy kalmadı. Ama bu anın harcanmasına üzüldüm. Ömer'in kırılma anı neydi ben kaçırdım mı? Elma, sevgili olmalarının temsili miydi yani? En son canı istemişti, öpmüştü, plan yapmamıştı falan filan.

Ömer Fikret'e, Defne için o kadar rahat "kız arkadaşım" diyor ki, zevkten yükseliyorum. Lakin ilk kez yemeğe çıkan Defne ve Ömer'in akşam yemeğini, ürün yerleştirme reklamı gibi kısacık izliyoruz. Kabul edemiyorum. Defne ve Ömer anlamadığımız bir şekilde sevgililer, Defne yine Ömer'in karşısında "ben ne yapacağım?" çaresizliğinde üstelik, Ömer yine kuşku ve merak dolu gözlerle bakıyor!

Aklımı kaçırıyorum, tekrara düşmekten sıkıldım. Mesela ben o sahnenin sonunu Ömer "Fikret'e gidiyorum," demiş ve Defne de "Maaşallah saat 10, artık o nasıl iş şeyiyse," demiş gibi falan izliyorum. Bence tekrara düşeceksek, bu güzel bölümleri de unutmayalım. O bölümlerde izlediklerimiz de Defne ve Ömer'di çünkü. Ben de Ömer'e yazılan reçeteden istiyorum mesela, nereye müracaat etmeliyim, onları daha çok görebilmek için? Esas çiftimin bu halleri nereye? Olmaz olsun böyle ilk randevu. Aradığım Ömer'le Defne'sine ulaşılamıyor. Allah'ım ne büyük acılar bunlar. Hayağğt ağlamaklığğ.