Valyria'nın güzelliği ve o güzelliğin yıkık döküklüğü de yine bizle ilgili. Bir medeniyetin yükselişi ve bir medeniyetin doğa aracılığıyla çöküşü. İnsan insana karşı ve insan doğaya karşı çatışmalarının tersine döndürülmüş hali aslında Valyria'nın güzelliği. Dizinin 5. sezonunun beslendiği kitabın isminin Kargaların Ziyafeti olması tesadüf değil. İnsanın insanla savaşı biterken doğayı katletmesine doğanın bir cevabı olacak elbet. Ak Gezenler de, Valyria'ya uğrayan kıyamet de, ölülerin gözlerinden beslenen kargalar da doğanın durumu eşitleme şekli.
Tyrion gördüğü ejderha ile çocukluk masallarının masumiyet günlerine geri dönerken, Valyria yapıyor yapacağını. Zombilerin daha da fantastik hali Taş Adamlar'ın ismi güzelliklerinden gelmiyor, taş olmalarından geliyor. Onlarınki bir salgın, aynı bizimki gibi. Jorah Mormont her daim kahraman, her daim savaşçı, ve her daim bir köle satıcısı, bir casus. İnsanın yıkıcılığı dönüp dolaşıp yine hep insanı vuruyor. Tyrion'ın kibirli nankörlüğü, çocuğu çoktan öldürdüğünü gösteriyor. Babası tarafından ezildiğinde, babası tarafından dışlandığında ve en nihayetinde babasını öldürüp babasına dönüştüğünde olduğu gibi.
Fedakarlığımızda bile insanız, hep günahımızla, hiçbir zaman sevabımızla değil. Doğayla ne zaman kontak kursak yakıp yıkıyoruz ve içten içe taşlaşıyoruz biraz daha. Hepimiz Jorah Mormont'uz, insanız ve gitgide daha çok çürüyoruz. Çocuğu öldürmemize gerek yok, çocuk zaten çoktan ölü.