*Heeeeyt be! Helal olsun kızım Defo, tek bir kalemle etkileyebiliyorsun adamı. İz neler neler yaptı olmadı, sen Ö.İ kazılı kalemi ensene götürünce içi bir tuhaf oldu Ömer’in. Bir de kafam karışıyor diyor. Yeaaa Ömer biz biliyoruz onun ne olduğunu. Ters dönmüş kaplumbağa çaresizliği senin için. Yardım gelmedikçe kitlenip kalıyorsun, günün yarısında beyin fonksiyonların duruk.

Enseye değen kalemi öpmek için 1’i, Defne’nin kendisini öpmek için 2’yi, fıstık ezmesi için 3’ü, bir kova buz için 4’ü, asansörü durdurup Defne’yi hunharca öpmek için, lütfen 0’ı tuşlayınız.

Neoooooldi rengin soldi ahahahaahaha AHAHAAHAHAAH a ha ha ha ha çılgınlarca gülmek istiyorum. Kahkahalarım kırıcı boyutlara ulaşsın istiyorum. Ömercim ödemdir o ödem, atarsın askljdkafjaklfjl. Ne oldu gurur yapıyordun, yüzüne bakmıyordun, tarihe gömmüştün, çıkmasın diye üstüne çimento dökmüştün? Demek ki neymiş, olmuyormuş. Bir kaleme gitti bütün ulaşılmazlık, yazık sana. Ben Defne’nin yerinde olsam bütün gün kendimi öyle çeker atarım, kuzenim atmış derim.

*Security security! Resepsiyonda bir şüpheli var. Sanırım saçında parça tesirli bir bomba saklıyor.

Kardeş roger that de bu ne yani bu olmuş mu? Bebeyim bunalıma gir tamam da kafan ev hanımının yarım kalmış gül böreği hamlesi gibi olmuş☹ Hayır bunalımda da değil, gayet neşeli de. Yaso bunu sana kim yaptı, hangi hükümet, KİM?

Yasemin şükürler olsun eskisi gibi değil de, Passionis’ten uzaklaşmıyoruz. Beraber iş yapmak için anlaştılar, yılbaşı partilerine kadar beraber yapıyorlar. İleride para bozdurmaya da gelirler birbirlerine. Plazanın önünde Sinan’la tabure atıp tavla da oynarlar. Bu esnaf ruhuna bu saç… Çıkar şu saçı ne dediğini anlamıyorum kuzum. Sinan da zaten selamun kavlen diyerek beni yardırdı. Bu arada Sinan’a aldığı hediye de harikaydı. Sinan haklı, Yasemin böyle ince düşünceler için, PR için doğmuş.

*Koray Sargın Sendromu: Durduk yere en düz konudan bile dedikodu ve gerilim çıkarabilmek, aniden gelen ego artışı, özgüven patlaması, herhangi bir olaya verilebilecek inanılmaz yüksek tepkiler ve olanca heyecan.

Sonuç: BOMBELERE GEL

Tedavisi: Ömer’in yanında bir hafta takılıp onun cool aurasından poşet poşet alıp çekmek.

Defne de Ömer de çok üzüldüler bu beraber çalışma olayına. Zaten birbirlerini görmemek için merdivenlerden inip-çıkıyor, ortak alana inmiyorlar, olabildiğince uzak duruyorlar. Şimdi bu iş oldu mu? Oluuuuur neden olmasın. Biraz katlanacaksınız über güzel ve über yakışıklı exlerinize.

*Yılbaşı çekilişi yapıladursun, Defne bütün enerjisini yeni yıla gönderiyor. Yeni yılda Ömer’i istiyorsun işte itiraf et kızıl yürek. Ne gereği var birbirinize bakmamanıza, gözünüzü kaçırmanıza. Ne gerek var gerginliğe. Hala gurur yapıyorsunuz, birbirinize koşmak isterken bin tane bahaneyle uzaklaşıyorsunuz.

Bu ne bakışı şimdi? Ben de seni tarihe gömdüm bakışı mı? ‘’Ne unutamicam ya unuttum çoktan Ömer’i’’ bakışı mı? Bu bakış ‘’Ben bu adamdan gözümü ayıramıyorum. Allah’ım sen bunu yaratırken ay parçaları mı kullandın be?’’ bakışı. Seviyorsan git konuş bence. Bak Emre Aydın konuşmadı, yok ortalıkta.

*Kimseler kusura bakmasın, Koray ne kadar komikse Sinan da onun kadar komik ve eğlenceli. Sinan’ın şu tatlılar tatlısı hallerini görüyoruz ya yine, şükür. Koray taklidi yaptığında yemin ediyorum su içiyordum ve bütün klişeler gerçekleşti, su boğazımda kaldı. Öksürmekten içimde ciğerim böbreğim yer değiştirdi. Şu an ne nerde bilmiyorum, ficut çok dağınık. İyi ki varsın Sinan.

Ruh hastası Koray bütün kağıtlara kendi adını yazmış alkjflkjafklf. Bunun ortaya çıkmayacağını düşünmek de tam ona göre bir mantık. Ayder Yaylası, Koray.